Alaattin Karaer
Kemal, Türkiye'nin babası!
Sanat Kalemi
Yarın 10 Kasım!
Eğitime verdiği önem, kadına verdiği değer, hayvanlara karşı sevgisi ile herkese örnek olması gereken, Cumhuriyetin kurucusu, devlet adamı Ulu Önder M. Kemal Atatürk’ü ölümünün 86. yılında her yıl olduğu gibi tüm ulus olarak anacağız.
Ulu Önder M. Kemal Atatürk, 57 yıllık ömrünün çoğunu cephelerde geçiren; onurlu bir millet olmamızı sağlayacak ilk adımları atan, dünyadaki bütün ezilmiş, sömürge altında olan ülkelere örnek olan, halkına güvenen ve halkın güven ve desteğini alarak bağımsızlığımızı ve çağdaş bir ülke olmamızı sağlayan büyük insan, sadece Türk halkını değil farklı milletlerin de sık sık örnek aldığı ve sevdiği bir liderdi.
Atatürk, hem bir eylem adamı hem de bir fikir adamıdır. O, düşündüklerini büyük bir kararlılıkla eyleme dönüştürmüş, her zaman meşru zeminde hareket etmeyi ilke edinmiş, ulusunun çıkarlarını her şeyin üzerinde tutmuş bir önderdir. Fazla sözlere de gerek yoktur. Ölümün ardından o günlerde tüm dünya ülkelerindeki gazetelerdeki yazıları okuyunca, hayrete düştüm. Değerini bilemediğimiz Ulu Önder M. Kemal Atatürk için yazılan yazıları “Dünya Basınında ATATÜRK” kitabında toplayıp hazırlayan Nuri M. Çolakoğlu’nun kitabından kısa örnekler vereceğim:
11 Kasım 1938 – Yunanistan “Kathimerini” gazetesinde!
KEMAL, TÜRKİYENİN BABASI
Türkiye Cumhuriyeti’nin Devlet Balkanı, hayatı boyunca mücadele ettiği gibi, aylarca ölümle ayakta ve şiddetli mücadeleden sonra, dün vefat etti.
….Ardından bembeyaz okullar yükseldi, kadınlara kanat takıldı, cariyeler pilot oldu, toplumda kadınlar erkeklerle eşit oldu. O erkeklerden fesi kaldırdı. Eski ünvanları kaldırdı. Onlara ışığı, ilerlemeyi getirdi. Yüksek fabrika bacalarını dikti. Karanlık yolların yerine, geniş asfalt yollar açtı. Üniversiteleri, okulları, enstitüleri, fabrikaları, atölyeleri inşa etti. 15 yıl içinde, yani bir Sultan’ın egemenlik süresinin yaklaşık yarısı kadar bir sürede, yıkıntıların üzerinde, başkalarının yüzyıllarca yapamadığını yarattı. Ölüm döşeğindeki bir imparatorluğunun yatağında, yeni, güçlü, ileriye koşan bir devlet yarattı. Dünkü hocalarını da eğitecek, genç, sağlıklı, yetenekli yurttaşlar yarattı.
Ülkeler, büyük adamlar için çok heykeller dikecekler ve şanlı yollarda kendilerine iyi kılavuz olanları hep hatırlayacaklardır. Ama Türkiye, dağları delmeli, en derinlerde bile olsa, arayıp bulacağı, en değerli taştan, Kemal Atatürk’ün heykelini yapmalıdır. Çünkü Türkiye, dost – düşman herkesin kıskandığı, hayran kaldığı bir insana sahip olma şansına kavuşmuştu. Onun ölümü, sadece Türkiye için değil, bütün dünya uygarlığı için büyük bir kayıptır.
* * *
13 Kasım 1938 – Litvanya – “Lıetuvos Aıdas” gazetesinde!
KEMAL RAHAT UYUYABİLİR
Kemal Atatürk vefat etti. Ancak şimdi yeniden doğmuş olan Türkiye’nin milli gemisinin yeniden eski kıyılara, yarı medeni, ilkel Yakın Doğu Osmanlı İmparatorluğu kıyılarına sürükleneceğini sananlar yanılıyor. Kemal öldü, ancak görevini de tamamladı.
Mustafa Kemal milletinin kalbinde yepyeni bir ateşin kıvılcımlarını yaktı, milletine yepyeni bir yaşam şevki verdi.
Türkiye daha uzun süre kaybettiği kahramanının yasını tutacak. Ancak bunu yaparken traktörlerini bir kenara bırakmayacak, eski paslı karasabana dönmeyecek. Fabrikalarını kapatmayacak ve el imalatına geçmeyecek. Sadece erkeklere yönelik fresklere dönmeyecek, kadınların yüzünü yaşmakla örtmeyecek ve onları haremlere kapatmayacak.
Kemal sadece ortaya yeni bir yapı çıkarmakla kalmadı, aynı zamanda bu yeni yapının milyonlarca insanın kalbinde taht kurmasını da sağladı. Bu yapının eskisine nazaran daha iyi, daha hafif ve çok daha güzel olduğunu kanıtlayacak zaman da buldu. Alev alev yanan yürekler bu yapıyı besleyip büyütecek. Kemal artık rahat uyuyabilir.
* * *
Ulu önderi asıl ölümsüz kılan kısacık yaşamına sığdırdığı sayısız başarılar değil, günümüzde de geçerliliğini koruyan, akılcılık ve bilimselliğe dayalı evrensel düşünce yöntemidir. Yüce Atamızın gerçekleştirdiği devrimler ‘çağdaş yurttaş, çağdaş toplum, çağdaş devlet’ amacına ulaşılması sürecinde de belirleyici rol oynamıştır.
Atamızı ölümsüzlüğe uğurladığımız günün yıldönümünde ülkemizin hemen her köşesinden yükselen ortak sesten de anlaşılmaktadır ki; O’nun Yüce Türk Milletine mirası olan Cumhuriyet, kadını-erkeği, genci-yaşlısı, bu bayrak altında yaşayan ve kendini Türk hisseden tüm yurttaşların güvencesi ile ve tüm değerleriyle beraber korunarak, geleceğe taşınacaktır.
Bütün dünya bilmelidir ki: Ayyıldızlı bayrağın altında yaşayan ulusun devletinin adı ‘Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ dir. Bunu bölecek, parçalayacak veya adını değiştirebilecek güç, YOKTUR.
Kurtuluş Savaşıyla, ülkesini parçalamaya kalkışanlara karşı dünyada eşi görülmemiş ve görülmeyecek bir özgürlük ve bağımsızlık arzusuyla, imanla, vatan ve millet mücadelesi veren Yüce Türk Ulusunun; bugün de aynı kararlı duruşunu sergileyeceğinden kimsenin şüphesi olmamalıdır.
Yüce Atatürk; başarıları, eserleri ve geleceğe dönük yüksek öngörüleriyle ebedi bir ulusun yazgısını değiştirmiş, insanlığın yetiştirdiği büyük kişilikler arasındaki unutulmaz yerini çoktan almıştır. Dünyada kendisine bu denli saygı duyulan ve adından bu denli övgüyle söz edilen çok az önder vardır.
Bizler de şanlı ecdadımızın birer evladı ve Cumhuriyetin yılmaz bekçileri olarak tarihe ve tüm uygarlığa mal olmuş Yüce Ata’mızla övünüyor ve O’nun eserlerini gelecek kuşaklara aktarmayı görev biliyoruz.
Yüce ATAM!
Türk Ulusu, seni unutmamıştır ve unutmayacaktır. Milletçe, ilke ve devrimlerine, düşünce sistemine ve Cumhuriyetimize her koşulda sahip çıkacak, ülkülerini gerçekleştirmek ve gösterdiğin hedeflere ulaşmak için el birliğiyle çalışacağız…
“SAYGIYLA ANIYORUZ”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.