Fatma Nur Taşdemir

Fatma Nur Taşdemir

Öğretmenin Kapı Eşiği

Öğretmenlik mesleği sevilerek okunmalı. Öğretmen hayatının geri kalanını o küçük yüreklerde ışık olarak devam ettireceğinin de bilincinde olmalı. Her mesleğin kendince zor yanları var ama bence öğretmenlikte bir şeyleri o küçük yürekten saklamak daha zor. Çocuktur anlamaz dediğimiz ne varsa hepsini aslında anlıyorlar. Bir öğretmen olarak ben her çocuğun kalp gözünün açık olduğunun ve saklanan her şeyi ufakta olsa hissettikleri düşüncesindeyim. Dıştan bakıldığı zaman sadece ders anlatılıp geçiliyor denilen öğretmenlik mesleği aslında daha derinlerde. Bizler o çocukların tüm yaşamına etki edecek dokunuşlarda bulunuyoruz. Belki büyük belki küçük…
Sınıf kapısında içeri girdiğinizde tüm yüklerinizi, mutsuzluğunuzu, acılarınızı, kederlerinizi kısaca hayatınızın o döneminde içselleştirdiğiniz her olumsuz düşüncelerinizi kenara bırakmanız gerekiyor. Yüz ifadenizdeki düşüklüğü o eşikte bırakıp öyle içeri girmeniz gerekiyor. Ders bitip o eşikten ilk adım attığınız anda yükleri tekrar omuzlayacak olan sizlersiniz fakat sınıf içerisinde onlar yokmuşçasına hareket etmeniz gereken bir yerde olacaksınız. Bunlar başta yapması imkânsız gibi görünüyor insana. Ta ki yaşayana kadar. O duygusal dönemde öğrencinize yapacağınız en ufak bir kızma hali öğrencinizi etkileyebilir. Kendini size kapatmasına sebep olabilir. Peki hiç mi hata payımız yok? Var tabii ama bunları da onaracak bilinçte olmalıyız. Öğretmen olmak bunlarla savaşmayı öğrenmek demektir. Savaşın sonunda sessizce dünyaları kazanıp şehirler inşa edebiliriz.
Öğretmen olmak mesele değil öğretmen hissetmek asıl mesele. Eğer bizler kendimizi öğretmen gibi hissetmezsek o çocukları çok kolay yaralayabiliriz. Eşikte bırakamadığımız ne varsa onlara da onu yaşatmış oluruz. Mücadele etmeyi değil pes etmeyi öğretmiş oluruz. Hem de bunu hiç fark etmeden yaparız. Çocuklar öğretmenlerinin çaresizliğiyle karşı karşıya kaldıkları zaman bunu bir yaşam boyu hayat kefelerinde taşıyacaklardır. O görüntü hafızalarında daima bir iz olarak kalacaktır. O yüzden bir öğretmen her şeyi, tüm olumsuzlukları iki zil arasında tutup sonrasında sınıfın dört duvarı içerisinde kenarda bekletebilmelidir. Çünkü o kapıdan girdikten sonra size bakan onlarca çift gözlerin derdine derman olabilmek için içten içe, çığlık çığlığa derman arayan olacaksınız. Yeter ki onların gözlerinde acı olmasın diyen siz olacaksınız.
Öğretmenlik mesleği maalesef ki meslektaşımın bakış açısına göre de değişebiliyor. Zoru başarmak isteyen için zorken fazlasında gözü olmayanlar için kolay olacaktır. Gönlü olmayanların uzak kalması gereken meslektir öğretmenlik. Para uğruna yapılmaması gereken meslektir. Küçücük çocukların kaybedildiği bu dünya da onların kazanılmasını sağlamak demektir. O küçük yüreklerden çıkan sözlerin, eserlerin şenliklerle kutlanmasını sağlayandır öğretmen. Öğretmenlik aslında büyülü bir şeydir.
Bir öğretmen olarak en büyük dileğim kalbinde çocuk sevgisini taşıyan, o güzel yüzlere inen tokatları engelleyecek yüreğe sahip nice öğretmenlerin olmasıdır.

Bu yazı toplam 107 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Nur Taşdemir Arşivi