YÜKSEK RİSKLİ HALE GETİRİYOR
‘14 Mart Dünya Böbrek Günü’ nedeniyle Yüksek İhtisas Hastanesi Başhekimi Üroloji Uzmanı Op. Dr. Yusuf Albayrak açıklamalarda bulundu. Albayrak, “Kronik böbrek hastalığı erken dönemde fark edilip tedavi edilmediği zaman ağır böbrek yetmezliği, kalp-damar hastalıklarına ait sorunlar ve ölüm ile sonuçlanabilir. Dünya genelinde kronik böbrek hastalığının görülme oranı %10-12 civarında olup, kadınlarda bu oran %14’e kadar çıkabilmektedir. Türk Nefroloji Derneği tarafından yapılan ülke çapındaki bir tarama çalışmasında ülkemizde kronik böbrek hastalığı oranı %16’ya yakın saptanmıştır. Kontrolsüz şeker hastalığı, kontrolsüz hipertansiyon, kalp hastalığı, şişmanlık, ileri yaş, ailede böbrek hastalığı öyküsü, sigara ve sık ağrı kesici ilaç kullanımı ve ürolojik problemler (böbrek taşı, idrar yollarında tıkanıklık) kişiyi böbrek hastalığı açısından yüksek riskli hale getirmektedir” dedi.
EN ÖNEMLİ VE ETKİN TEDAVİ
“Kronik böbrek hastalığı çoğu kez belirti vermeden sinsi bir şekilde son döneme yani diyaliz aşamasına ilerlemektedir. Bu nedenle riskli kişiler başta olmak üzere herkesin düzenli olarak sağlık taramasından geçmesi, basit kan ve idrar testi ile böbrek fonksiyonlarını yılda en az bir kez kontrol ettirmesi önemlidir. Kronik böbrek hastalığının en önemli ve etkin tedavi şekli önlenmesidir. Bu noktada koruyucu hekimlik yaklaşımları ön plana çıkmaktadır. Özellikle kronik böbrek hastalığı olan veya bu açıdan yüksek risk taşıyan bireylerde böbrek fonksiyonunun korunması son derece önemlidir.”
KORUYUCU ÖNLEMLER ALINMALI
“Böbrekler için risk oluşturan ilaçlar (bazı antibiyotik ve ağrı kesici ilaçlar) kullanılırken, tanı veya tedavi amaçlı görüntüleme işlemleri (örneğin ilaçlı tomografi ve anjiografi) sırasında, riskli ameliyatlar öncesinde ve sonrasındaki dönemde böbrek fonksiyonlarının hekim tarafından izlenmesi ve koruyucu önlemlerin alınması çok önemlidir. Gereksiz ve hekim kontrolünde olmayan ilaç kullanımından kaçınılmalıdır. Böbrek sağlığı açısından böbrekleri susuz bırakmamak, yeterli su alımına özen göstermek, özellikle sıcak iklimde yaşayanlarda daha da önemlidir.”