ARACI OLMA İŞLEVİNİ SÜRDÜRMEKTE
Avcı, açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “YÖK, üniversiteler üzerinde müdahale aracı olma görevine 43 yıldır devam ediyor! 12 Eylül’ün bir ürünü olarak sıkıyönetim kurallarını üniversitelerde hayata geçirmek amacıyla kurulmuş olan Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) 43 yıldır üniversiteler üzerinde temel müdahale aracı olma işlevini sürdürmektedir. 2547 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 6 Kasım 1981’den bugüne YÖK, üniversitelerin toplumsal sorunlara mesafeli duracak şekilde konumlandırılması görevini üstlenmiş; hiyerarşik, baskıcı ve otoriter yapısıyla siyasi iktidarların üniversiteler üzerindeki kontrolü için kullanışlı bir araç olmuştur.”
TOPLUMSAL YARAR RAFA KALDIRILMIŞTIR
“YÖK’ün kuruluşu, doğası gereği özgür olması gereken üniversitelerin özerkliğine yapılan bir darbe olarak önümüzde durmaktadır. Neo-liberalizm ile Türkiye’de devlet ve devlet kurumları yeniden yapılandırılırken YÖK, üniversitenin piyasaların ihtiyaçları doğrultusunda dönüştürülmesinin aparatı olmuştur. Küresel ölçekte artan rekabet koşullarına göre “üniversitelerin yeniden yapılandırılması” hükümet ve sermaye çevreleri için önemi artan bir ihtiyaç haline geldi. YÖK bu süreçte üniversitelerde piyasa odaklı dönüşümün yukarıdan müdahaleler ile hızlandırılmasında önemli rol oynadı. Rekabet kavramı etrafında akademik ölçütlerin yerine ekonomik ölçütler ikame edilirken, bilgi üretimi ekonomik bir tarife büründürülerek toplumsal yarar rafa kaldırılmıştır.”
NİTELİK PROBLEMLERİ GÖZ ARDI EDİLDİ
“2006 YÖK Strateji Raporu’nda üniversiteleşme oranının düşük olması sorunsalı, iktidarın siyasi ihtiyaçlarıyla örtüşmekteydi. “Her şehre bir üniversite” mantığıyla üniversitelerin sayısı artarken ortaya çıkan nitelik problemleri göz ardı edildi. Üniversiteler iktidarın kontrol mekanizmalarına dönüştürülerek; üniversiteyi üniversite yapan değerlere yapılan saldırılarla, kadrolaşma ve yozlaşmanın önü açıldı. 11 Ocak 2016 tarihinde 1128 akademisyenin “Bu Suça Ortak Olmayacağız” başlığıyla imzalamış oldukları bildiriye karşı, iktidar, cadı avıyla cevap verdi. 2 yıl süren OHAL dönemi ve KHK rejimi üniversitelerin yıllardır kurgulanan yeniden yapılandırılması için bulunmaz fırsattı.”