Anadolu Sağlık Sen Genel Başkanı Necip Taşkın, memur ve memur emeklilerinin mali ve sosyal haklarının düzenlenmesi için kamu işvereni ile bir araya gelen yetkili Konfederasyonun 2024-2025 yıllarını kapsayan zam oranında anlaşamadıklarını ve Kamu Görevlileri Hakem Heyetinin devreye girdiğinin anlaşıldığını belirterek, açlığa ve yoksulluğa mahkum edilen memur ve emeklilerinin adeta üvey evlat muamelesi gördüğünü söyledi.
KAYNAK: ANADOLU SAĞLIK SEN
Yaklaşık 25 milyon aileyi ekonomik sıkıntılarıyla baş başa bırakarak hüsrana uğratan kamu işvereninin insaflı bir teklifte bulunmasını beklerken, sunulan teklifin kamu çalışanlarının beklentilerini karşılamadığına vurgu yapan Taşkın, şunları ifade etti:
“Bilindiği gibi memur ve memur emeklisini ilgilendiren 7. Dönem Toplu Sözleşmesi görüşmeleri 1 Ağustos'ta başladı. Bu sürecin nasıl ilerlediğini tüm kamu çalışanları gördü! Kamu işvereni son teklifinde 2024 yılı için toplam %25, 2025 yılı için ise toplam %11 oranında zam teklifinde bulundu. MEMNUN SEN ve ona bağlı yetkili sendikaların 81 ilde eş zamanlı basın açıklamasını tiyatro izler gibi seyrettik! Teklifi kabul edilmeyen yetkili Konfederasyon etkili bir karşı koyuş sergileyemedi! Neticede uzlaşma sağlanamadı. Yetkili Konfederasyon ve bağlı sendikalar ile onun küçük ortağı sus pus!
Toplu Sözleşmede süre sona erdi ve Kamu Görevlileri Hakem Heyeti devreye girdi. Bir şey değişecek mi hayır! Hükümet, memur ve memur emeklilerini kaderleriyle baş başa bıraktı! Gerçek enflasyonun göz ardı edilerek, maaşlardaki reel kayıpların dikkate alınmadığı bir zam oranıyla karşı karşıyayız. Yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı dikkate alınarak kamu çalışanlarının beklentilerine uygun, adil ve dengeli bir teklif yapılması gerekirken; öngörülen enflasyona göre maaşlara ayar yapılıyor olması dar ve sabit gelirli ücretliyi görmemektir. TÜİK’in açıkladığı ve Merkez Bankası’nın revize ettiği enflasyonun altında kalan bir zam oranı açıkça sefalet demektir! Öngörülen enflasyonun altında kalan bir zam oranı asla kabul edilemez. Memur ve emeklilerinin satın alma gücü düştü, hayat standartları tamamen yok oldu. Çarşıya pazara çıkamayan, markete giremeyen bir ücretli kesim yaratıldı! Dar ve sabit ücretli memur ve memur emeklileri gerçek enflasyonu her gün yaşıyor. Gerçek enflasyonun çok altında kalan bir zam oranını hangi vicdan kabul edebilir? Bu ağır ekonomik buhranda memur ve emeklilerine adeta “siz yaşamayın!” deniyor. Memur ve emeklileri ekonomiye yük olarak görülüyor! Bunları yok sayarak adaletsiz ve hakkaniyetsiz zam dayatmasına karşıyız. Bu sonuç, sarı sendikaların kamu çalışanlarına dayatmaya çalıştığı siyasi sendikal anlayışın getirdiği bir sonuçtur. Bunu tüm kamu çalışanlarının görmesini istiyoruz. Bundan başka çıkış yolu göremiyoruz.”