Kırıkkale Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi tarafından “108. Yıl Dönümünde Sarıkamış Harekâtı ve Vefatının 86. Yıl Dönümünde Mehmet Akif Ersoy” konulu etkinlik düzenlendi.
- YIL DÖNÜMÜNDE SARIKAMIŞ HAREKÂTI
Moderatörlüğünü Fen Edebiyat Fakültesi Doğu Dilleri ve Edebiyatları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Adnan Karaismailoğlu’nun yaptığı programın konuşmacıları Tarih Bölümünden Doç. Dr. Orhan Avcı ve Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünden Prof. Dr. Muhittin Eliaçık’tı. Yahya Kemal konferans salonunda gerçekleşen etkinliğe akademik ve idari personeller katıldı. Doç. Dr. Orhan Avcı, ‘108. Yıl Dönümünde Sarıkamış Harekâtı’ konulu sunumunu dinleyenlerle paylaştı. Doç. Dr. Avcı, “108. Yıldönümünde Sarıkamış Harekâtını konuşmak beni farklı duygular içerisine sevk ediyor. Bizler, insan olarak şu ana kadar biriktirdiğimiz pek çok hatıramız var. Zihnimizde, hafızamızda aslında bizi biz yapan bu hatıralardır. Fakat bu hatıraları unuttuğumuzda insan kim olduğunu kaybediyor. Toplumların hayatında da acıların, güzelliklerin olduğu zamanlar olmuştur. Aslında Sarıkamış dediğimiz hadise de yaşadığımız toplum için önemli yer tutan, her ne kadar sonuç itibari ile iyi bir hatıra olmasa da gene de toplumun toplum olmasında rolü olmuş, yaşanmış bir gerçekliktir. Bildiğimiz gibi tarihte bütün siyasiler bir ittifak sistemi içerisinde yer almıştır.1914 yılına baktığımızda Türkiye’de de bir ittifak sistemi içerisindeydi ve şartlar bir şekilde Türkler ve Almanları gizli bir ittifak yapmaya zorlamıştır. Bu önemli hadiseler Türkiye’nin bir şekilde var olmasını, yok olmasını belirlemiş olan hadiselerdir. Sarıkamış Harekâtı yapılmaya başlandığı sırada Rusların sayılarının; Türklerin sayılarından daha az olması dikkatlerden kaçmamıştır ancak Ruslar ilginç bir şekilde yaşadıkları yerin iklimini bildikleri için askerlerini ona göre donatmışlar, yiyeceklerini ona göre de depolamışlardır. Enver Paşanın harekatıyla, Doğudaki çarpışma için yüz bin askere yetecek kışlık kıyafet göndermek üzere 3 tane vapur İstanbul’dan harekete geçmiş ama Ruslar bu gemiyi batırmışlardır. Sarıkamış dediğimiz bu olay felaketin ilk adımıdır çünkü ne yazık ki askerlerimiz o soğuktan korunamamışlardır. Sonuç olarak savaşın kaybedilmiş olması Rusların genel taarruzuyla sonuçlanan bir durumu meydana getirmiştir. 1918’de yapılan Rusların ve Almanların antlaşmasında Ruslar bütün işgal ettikleri bölgeleri boşalttılar ve aynı zamanda 1918’de işgal ettikleri Kars Ardahan’ı bize bırakıp gitmişlerdir” diye konuştu.
SAVAŞ SADECE SİLAHLARLA YAPILMADIĞI GİBİ SÖZLE DE YAPILIR
Prof. Dr. Muhittin Eliaçık ise ‘Vefatının 86. Yıl Dönümünde Mehmet Akif Ersoy’ konulu sunumunu dinleyicilerle paylaşan Prof. Dr. Eliaçık, “Mehmet Akif Ersoy, çok yönlü bir kişilik olan, yüce bir zattır. 27 Aralık’ta vefat etmiştir. Ölüm aynı zamanda yeniden dirilmedir, tıpkı hilal gibi… Hilal bittiği yerden tekrar başlar. Yani hilalden çıkaracağımız çok büyük bir ders var ve Mehmet Akif de bir hilal eridir. Mehmet Akif, dürüst, hayatında bütün emeklerini vatanı ve milleti için seferber etmiş, bir söz ve gönül eri; umutları yeşerten bir vatan ve iman neferidir denilebilir. O söz sultanı, bir şair olarak şiir sanatını vatanı üzerinden göstererek söz kıvılcımlarının bir zaferde ne kadar etkili olduğunu göstermiştir. Savaş sadece silahlarla yapılmadığı gibi sözle de yapılır. O da bir söz silahı askeridir denilebilir. O umutsuzluk küllerinden daima zafer kıvılcımları çıkartan bir neferdir. Koca bir devletin Anadolu Coğrafyasına sıkışıp kaldığı ve onu da kaybetmekte olduğu bir sırada bu şiir kıvılcımıyla ortaya çıkan destani direnişin özetini ortaya koymuştur. Mehmet Akif’in cenazesinde, dini bir merasim yapılmadan önce tüm gençler hançerlerini patlatırcasına İstiklal Marşını söylemişlerdir”dedi. HABER: Elif Önal