Mevlid Kandili özel program düzenlenecek

Kırıkkale İl Müftülüğü tarafından Mevlid Kandil özel program düzenlenecek.HABER: YAKUP ÖZCANKırıkkale İl Müftüsü Hasan Hayri Yaşar, Mevlid-i Nebi Haftası ile Camiler ve Din Görevlileri Haftası için mesaj yayınladı.Yaşar...

Kırıkkale İl Müftülüğü tarafından Mevlid Kandil özel program düzenlenecek.

Kırıkkale İl Müftüsü Hasan Hayri Yaşar, Mevlid-i Nebi Haftası ile Camiler ve Din Görevlileri Haftası için mesaj yayınladı.

Yaşar mesajında; “İslam dininin yegane gayesi, aklı selim bireyler, fazilet sahibi bir toplum ve huzurlu bir dünya inşa etmektir. Bu amaca uygun bir hayatın en önemli göstergesi de iman ve istikamettir. Dünyevi ve uhrevi boyutuyla hayatı anlamlandırma hususunda en büyük imkân olan iman, her türlü batıl düşünce ve anlayıştan kalbi arındırarak samimiyetle âlemlerin Rabbine bağlanmaktır. Korunması istenen maddi ve manevi tüm değerlere emanet bilinciyle sahip çıkmak adına Allah ile yapılmış bir ahittir.

Yüce dinimiz İslam’ın gayesi, erdemli birey, faziletli toplum ve huzurlu bir dünya inşa etmektir. Bu gayeye uygun bir hayatın en önemli göstergesi de iman ve istikamettir. Dünyevi ve uhrevi boyutuyla hayatı anlamlandırma hususunda en büyük imkân olan iman, her türlü batıl düşünce ve anlayıştan kalbi arındırarak samimiyetle âlemlerin Rabbine bağlanmaktır. Bu bağlamda bilgi, tefekkür ve tecrübelerle tahkiki boyuta taşınmış bir iman, insana yaratılış gayesini ve sorumluluklarını hatırlatan, kimlik kazandıran ve onu özgürleştiren büyük bir nimettir. Aynı zamanda insanı Allah’ın rahmet deryasına daldıran, lütfuna mazhar kılan ve en doğru olana yönelten ilahi bir rehberdir. Rabbimizin “Allah’a iman edip O’na sımsıkı sarılanlara gelince, Allah onları,  kendinden bir rahmet ve lütuf içine daldıracak ve onları kendine ulaştıran dosdoğru bir yola iletecektir.”  fermanı, bu hakikate vurgu yapmaktadır.

Bu gayeye uygun bir hayatın en önemli göstergesi de iman ve istikamettir. Dünyevi ve uhrevi boyutuyla hayatı anlamlandırma hususunda en büyük imkân olan iman, her türlü batıl düşünce ve anlayıştan kalbi arındırarak samimiyetle âlemlerin Rabbine bağlanmaktır. Gözetilmesi ve korunması istenen maddi ve manevi tüm değerlere emanet bilinciyle sahip çıkmak adına Allah ile yapılmış bir ahittir. Bu bağlamda bilgi, tefekkür ve tecrübelerle tahkiki boyuta taşınmış bir iman, insana yaratılış gayesini ve sorumluluklarını hatırlatan, kimlik kazandıran ve onu özgürleştiren büyük bir nimettir. Rabbimizin “Allah’a iman edip O’na sımsıkı sarılanlara gelince, Allah onları, kendinden bir rahmet ve lütuf içine daldıracak ve onları kendine ulaştıran dosdoğru bir yola iletecektir.” fermanı, bu hakikate vurgu yapmaktadır. (Nisa, 4/175.) Bu ayet, aynı zamanda imanın hem gereği hem de neticesi olarak istikamete (sırat-ı müstakime) işaret etmektedir.

İstikamet ise Kur’an ve sünnet ilkeleri doğrultusunda asil bir duruşa karşılık gelmektedir. Bu yönüyle kuşatıcı bir kavram olan istikamet, imanla Allah’ın emniyetine sığınmak, imanı ibadete ve güzel ahlaka dönüştürmek, fıtrata uygun olmayan ve yaratılış gayesinden uzaklaştıran her türlü söz ve davranışı terk etmek anlamını içermektedir. Bir başka ifadeyle istikamet, söz, düşünce, tutum ve davranışların, “Öyle ise emrolunduğun gibi dosdoğru ol…” (Hud, 11/112.) ilahi fermanı doğrultusunda karar ve anlam bulmasıdır.

Anlamını yitirmiş bir hayatın, varoluş amacından sapmalar barındırdığı aşikârdır. Zira hayatı anlamlı kılan değerler, insanın varoluş gayesi ekseninde şekillenmektedir.

Allah’ın peygamberleri aracılığıyla koyduğu bütün hüküm ve değerler, bizzat insanın yeryüzünde ilahi bir kararla var edilmesinin, dolayısıyla varoluş gayesinin tezahürleridir. Bu sebeple insanın varoluşa, hayata, ölüm ve sonrasına dair sorularına doğru karşılık bulmasının yolunu açacak en temel değer imandır. İmanla yönünü belirlemiş bir mümine düşen, istikamet üzere kalarak varoluş amacına doğru yol almaktır. Her hâlükârda kötüye karşı iyiden, yanlışa karşı doğrudan, harama karşı helalden, zulme karşı adaletten yana tercihte bulunmaktır.

Nitekim ölümün ve hayatın yaratılış amacı da kimin iman ve istikamet üzere yaşayacağını ortaya çıkarmaktır.  Bu husus Kur’an-ı Kerim’de şöyle ifade edilmektedir: “O, hanginizin daha güzel amel yapacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratandır. O, mutlak güç sahibidir, çok bağışlayandır.” (Mülk, 67/2.) Her sözüyle hayatımıza rehber olan Hz. Peygamber (sas) ise kendisine İslam’ı soran birisine hitaben, “Allah’a iman ettim de ve dosdoğru ol!” (Müslim, İman, 38.) cevabıyla dünya ve ahiret saadetinin yolunu beyan etmektedir.

İman ve istikamet hususunda müminler için en güzel örnek, hiç şüphesiz Peygamber Efendimiz (S.A.V)’  dir. Cenab-ı Hak, inanç, ibadet ve ahlakta istikametin yolunu göstermek için rahmetinin bir tecellisi olarak onu insanlığa rehber seçmiş; sırat-ı müstakimin ve güzel ahlakın gerektirdiği davranışları onun şahsında insanlığa öğretmiştir. Bu hakikat, Kur’an-ı Kerim’de “(Ey Muhammed) Hikmet dolu Kur’an’a andolsun ki, sen elbette dosdoğru bir yol üzere gönderilenlerdensin.” (Yasin, 36/2,3,4.) ayetiyle açıkça beyan edilmiştir. Resul-i Ekrem  (s.a.s) de “Sözlerin en doğrusu, Allah’ın Kitabı; yolların en doğrusu ise Muhammed’in yoludur.” (Nesai, Îdeyn, 22.) hadis-i şerifiyle iman ve istikamet üzere yürünecek yolun kılavuzluğunu yapacak iki temel ölçüye dikkat çekmiştir. Bu bakımdan iman ve istikametin gereği, vahyin rehberliğinde ve Allah Resulü’nün örnekliğinde bir hayat yaşamaktır. Vahyi yaşanan bir hayata dönüştüren Resul-i Ekrem gibi güvenilir olmaktır. Özü sözü bir,  dosdoğru, dengeli, kararlı ve dürüstçe bir hayatı tercih etmek ve orada karar kılmaktır. Kısacası onun ahlakıyla ahlaklanmak, onun açtığı yolda yürümektir.

Bu çağın öne çıkardığı bireyselliğin ve bencilliğin insanlığı sürüklediği sonu gelmez arzu, istek ve ihtiraslar, imanı ve istikameti örseleyen başlıca yönelişler olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu noktada yapılması gereken, bizleri zaafa sürükleyen etkenlere karşı iman bilincimizi güçlendirmek ve Cenabı hak’la doğrudan ve güvenli bir bağlılığı her daim diri tutmaktır. Bu da Rabbimizle kurduğumuz en önemli irtibat olan namazın ve diğer ibadetlerin önemini hatırlatmaktadır. Günün her ânında Rabbimizle irtibatımızı kuvvetlendiren namazlarımızda Rabbimize hidayet üzere olmamızı ve bizleri dalaletten muhafaza etmesini niyaz ederek Rabbimizden yardım isteriz

Hafta münasebetiyle Müftülüğümüzce gerçekleştireceğimiz faaliyetlerimizden kısaca bahsetmek istiyorum:

  1. Mevlid-i Nebi Haftası ile Camiler ve Din Görevlileri Haftası, her yıl olduğu gibi bu yıl da Müftülüğümüzce tertip edilecek programlarla etkili ve verimli bir şekilde kutlanacaktır.
  2. Ülkemizin birliği, bütünlüğü, istiklal ve istikbali uğruna canlarını feda eden aziz şehitlerimiz; Kur’an kursu, cami ve müştemilatının yapımı, bakımı, onarımı vb. işlerin yapılması hususlarında hizmeti geçen hayırsever vatandaşlarımız ve din görevlilerimizden vefat edenlerin ruhlarına bağışlanmak üzere tüm cami ve Kur’an kurslarımızda hatimler okunmaktadır.
  3. 27 Eylül’den itibaren bir hafta boyunca verilen vaazlarda “Peygamberimiz, İman ve İstikamet konusuna ağırlıklı yer verilecektir.
  4. 26 Eylül 2023 Salı günü Nur Camii’nde akşam ile yatsı namazı arasında ilahi dinletisi, Kur’an tilaveti, tesbihat, dua ve vaaz içerikli Mevlid Kandili Özel Programı, diğer camilerde ise aynı minval üzere Mevlid Kandili Programları tertip edilecektir. Ayrıca 26 Eylül 2023 Salı günü 11.30–12.00 saatleri arasında tüm Kur’an kurslarımızda Mevlid Kandili Özel Programı tertip edilecek, hatim duası yapılacaktır.
  5. 06 Ekim 2023 Cuma günü Nur Camii’nde geniş katılımlı Sabah Namazı Buluşması tertip edilecektir.
  6. 29 Eylül Cuma günü Cuma namazından önce başta Nur Camii olmak üzere tüm camilerimizde vaazdan önce cami görevlilerince geçmişten günümüze camilerimizde din hizmetinde bulunmuş hademe-i hayrat ile cami ve Kur’an kursu inşa ettiren, inşasına katkı veren, bakım, onarım, çevre tanzimi ve temizlik faaliyetlerine katkı sağlayan hayır sahipleri ve cami cemaatinden vefat edenlerin ruhlarına ithafen Kur’an ziyafeti programları icra edilecektir.
  7. 03 Ekim 2023 Salı günü din görevlileri ve Kur’an kursu öğreticileri ve halka yönelik gerçekleştirilecek İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Saffet KÖSE’nin konuşmacı olarak katılacağı “Peygamberimiz, İman ve İstikamet” konulu konferans verilecektir.
  8. Ayrıca Mevlid-i Nebi Haftası İle Camiler ve Din Görevlileri Haftası münasebetiyle Müftülüğümüz personeli tarafından ortaokul ve liselerde konferans, cami- engelli, cami-çocuk, cami-genç, cami kadın aile buluşmaları; resmi kurum, esnaf, şehit yakını ve gazi, hasta, sevgi evi ziyaretleri gerçekleştirilecektir. Kadın-erkek, yaşlı-genç tüm kardeşlerimizi “Mevlid-i Nebi Haftası ile Camiler ve Din Görevlileri Haftası” programlarımıza davet ediyor, camilerimizin asli fonksiyonlarını yerine getirmesinde, yapımında ve yaşatılmasında maddi ve manevi katkısı bulunan tüm hayırsever vatandaşlarımıza ve din görevlilerimize teşekkür ediyor, ahirete irtihal edenlere Allah’tan rahmet diliyorum” dedi.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri