Türkiye'nin pek çok ilinde alanlara çıkanlar "Laik eğitimi ve laik yaşamı savunuyor, eşit yurttaşlık talep ediyoruz" talebini dile getirdi.
ÇEDES Projesi kapsamına alınan iller arasında bulunan Kırıkkale’de emek ve demokrasi güçleri yaptıkları eylemle projeye son verilmesini istedi. Kırıkkale Emek ve Demokrasi Güçleri adına açıklamalarda bulunan Eğitim Sen Kırıkkale Şube Başkanı Ayşe Avcı, açıklamasında şu ifadelere yer verdi “Eğitim sistemi ve toplumsal yaşamın bütün alanlarını dini kural ve değerler doğrultusunda yeniden biçimlendirmek isteyen siyasi iktidar ve Millî Eğitim Bakanlığı, laik eğitim ve laik yaşama açıkça meydan okuyan adımlar atmayı sürdürmektedir.
Bugüne kadar eğitim alanında Millî Eğitim Bakanlığı ile başta Diyanet İşleri Başkanlığı olmak üzere, dini vakıf ve dernekler arasında çok sayıda iş birliği protokolü imzalanmış, okullar dini dernek ve cemaatlerin temel faaliyet alanları halinde getirilmiştir. Laik eğitimi ve laik yaşam tarzını hedef alan uygulamalar her geçen gün artmaktadır.
Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı ortaokullar ve imam hatip okulları, Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlı il/ilçe spor müdürlükleri/Gençlik merkezleri ile Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı Diyanet Gençlik Merkezleri iş birliğinde yürütülmekte olan “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum Projesi” (ÇEDES) kapsamında ülke çapında toplantılar yapılmakta ve çeşitli kararlar alınmaktadır.
ÇEDES Projesi, laik-bilimsel eğitim anlayışına ve pedagoji bilimine aykırı bir içerikte hazırlanmıştır. ÇEDES ile öğretmenlik eğitimi bulunmayan imam, vaiz ve İlahiyat Fakültesi mezunlarının eğitim kurumu olan okullarda ‘manevi danışman’ olarak görev yapmalarının önü açılmış, başta İzmir ve Eskişehir olmak üzere, çeşitli illerde görevlendirmeler yapılmıştır.
ÇEDES ile öğrencilerin okul dışında Diyanet İşleri Başkanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığı kamplarında da manevi danışmanlarla buluşmaları ve 'değerler eğitimi' çalışmalarına katılmaları sağlanacak. ÇEDES projesi üzerinden öğrencilerin tarikat ve cemaatlerin kucağına itilmesine seyirci kalmamız mümkün değildir. Laik Eğitimi ve Laik Yaşamı hedef alan, yurttaşlarımız arasında inanç ayrımı yapan uygulamaları kabul etmiyoruz, onaylamıyoruz!
ÇEDES Projesi, iktidarın eğitim sistemini siyasal-ideolojik çizgisi ve dini-kültürel ihtiyaçları doğrultusunda biçimlendirme hedefinin son örneği olarak karşımıza çıkmaktadır. Okullarda “değerler eğitimi” adı altında pedagojik formasyonu olmayan imam, vaiz ve hatip görevlendirilmesini öngören ÇEDES projesi iptal edilmelidir.
Laiklik ilkesi ve laik eğitim, toplumdaki farklı inanç, farklı mezhep, farklı kimlik, inananlar ve inanmayanların bir arada barış içinde yaşayabilmeleri için son derece önemlidir.
LAİK EĞİTİM YAŞAMSALDIR!
Eğitim sisteminde ve genel olarak toplumsal yaşamda iktidarın kendi dünya görüşüne ve yaşam tarzına uygun nesiller yetiştirme yönündeki uygulamaları, tüm topluma yönelik fiili bir baskı ve dayatma haline gelmiştir. Karma eğitim ilkesinin ihlali ve kız okullarının açılmak istenmesi ve benzeri girişimler kabul edilemez.
Hiçbir toplum birbirinin aynı ve tamamen aynı düşünen, aynı inancı paylaşan, aynı ‘manevi değerleri’ benimsemiş insanlardan oluşmaz. Laiklik anlayışı gereği farklı inanç, düşünce ve değerler karşısında tarafsız olması gereken bir devletin, sadece bir inancın ve mezhebin öğretilerini, sadece belli bir inancın benimsediği manevi değerleri tüm okullarda ‘tek doğru’ olarak öğretmeye çalışması farklı inançtan öğrencilere yönelik açık bir dayatmadır.
Değişik din, mezhep, inanç ve dünya görüşünden insanların gerçek anlamda “eşit yurttaş” olarak kabul edilmesi, devletin bütün inançlara eşit mesafede ve tarafsız yaklaşmasına, günlük yaşamın her alanında okulda, üniversitede, işyerinde, sokakta, farklı kimlik, inanç ve dünya görüşleri arasında ayırım yapılmamasına bağlıdır. ÇEDES projesi bu yönüyle hem laikliğe hem laik eğitim anlayışına hem de bilimsel eğitime temelden aykırıdır.
Türkiye’de yıllardır bizzat iktidar eliyle hayata geçirilen ve birbirinden ayrı olması gereken eğitim alanı ile inanç alanlarının birbirine karıştırılmasına yönelik her türlü uygulamadan derhal vazgeçilmelidir.
LAİK EĞİTİM, LAİK YAŞAM İÇİN BİRLİKTE MÜCADELE EDELİM!
Bugün laikliği savunmak, otoriterleşme karşısında gerçek demokrasiyi, tek tipleştirme karşısında özgürlüğü, ayrımcı ve ayrıştırıcı politikalar karşısında eşit yurttaşlık hakkını savunabilmenin en temel zemini ve aracıdır.
Laik olmayan bir eğitim sisteminin demokratik ve bilimsel olması, demokrasi, eşitlik ve özgürlük mücadelesine hizmet etmesi, bireylerin inançlarını hiçbir baskı altında kalmadan gerçek anlamda özgürce yaşaması mümkün değildir. Gerçek demokrasinin, temel hak ve özgürlüklerin genişlemesinin tek yolu “Laik Eğitim, Laik Yaşam ve Eşit Yurttaşlık” mücadelesini güçlendirmekten geçmektedir.
Çocuklarımızın siyasi iktidarın kendi siyasal-ideolojik hedeflerine ulaşmak için hayata geçirilen ÇEDES ve benzeri projelerin parçası haline getirilmesini istemiyoruz. Bu konuda eğitim emekçileri başta olmak üzere, öğrencilerimizin, velilerimizin ve demokratik kamuoyunun ortak ve güçlü bir tutum alması önemlidir.
Eğitimin gerçek anlamda cinsiyet eşitliğini esas alan, demokratik, bilimsel ve laik bir içerikte örgütlenmesi, herkesin eşit ve parasız eğitim almasının sağlanabilmesi için tüm halkımızı çocuklarının ve ülkenin geleceğinden endişe eden bütün velileri, eğitim ve bilim emekçilerini, geleceğimize birlikte sahip çıkmaya ve mücadele etmeye çağırıyoruz.
Bizler Kırıkkale Emek ve Demokrasi Güçleri olarak, eğitimin bütün kademelerinde eğitimin niteliğini yükseltmek, çocukların özgür ve sağlıklı bireyler olarak yetiştirilmesi için somut adımlar atılması gerekirken ÇEDES gibi projelerle çocuklarımızı ayrıştırmak isteyenlere karşı mücadelemiz kesintisiz olarak sürecektir” dedi.