BAĞLAMA AŞKINDAN VAZGEÇMİYOR
Kızılırmak, gürül gürül akan suları ve cömertliği ile Anadolu topraklarını besler, büyütür. Kimi zaman ise öfkesi ve hiddeti ile içine çektiklerini alır, götürür. Kalanlar için çekmesi zordur bu acıyı. Kimi yıllarca bu suları karış karış arar, kimi ise alır eline sazı, haykırır acısını. Bugün anlatacağımız tam da öyle bir hikâye. Bozkır türkülerinin doğduğu, abdal ve teber kültürünün miras hazinelerinin yer aldığı Kırıkkale, bugüne kadar birçok usta tezeneyi bağrında yetiştirmiş. Bu usta sanatçılardan biriside, Yahşihan ilçesinde bulunan 80 yaşındaki Yaşar Sarıyer, namı-diğer Karakelek Dayı. Küçük yaşlarda tokaçtan yaptığı bağlama ile türküler söyleyen, iki kardeşini Kızılırmak nehrinin derin sularına kurban verdikten sonra dalgıçlık mesleğine başlayan Yahşihan’lı namıdiğer ‘Karakelek Dayı’ ilerleyen yaşına rağmen bağlama aşkından vazgeçmiyor.
İNSANLARIN GÖNLÜNE DOKUNUYOR
Anneannesinin ‘Karakelek’ olarak sevgi göstermesiyle bu lakabı alan Sarıyer, söylediği türkülerle insanların gönüllerine dokunmaya devam ediyor. Askere gidip geldikten sonra sazı tamamen öğrendiğini ifade edene Sarıyer, “Bağlamayı Nuh Akgün’den öğrendim. Yayla sinemasının orada İsmail usta vardı o da bana sazı öğreten ustamdı. Sazı öğrendikten sonra hem mahallelerde hem de köylerde düğünlerde saz çalmaya başladım. Hacı Taşan, Neşet Ertaş, Kamil Abalıoğlu, Dede Bekar, Bilal Tokmak gibi sanatçılarla türkü söyledik.”
DÜĞÜNLER ESKİSİ GİBİ DEĞİL
Günümüzdeki düğünlerin eski gelenek ve göreneklerden uzak olduğunu ifade eden Sarıyer, “Gençlerimizin söylediği şarkıları beğeniyorum. Fakat şimdiki düğünler eskisi gibi değil. Eskiden düğünlerde uzun havalar söylenirdi, böyle çok oyun havalar olmazdı. Şimdi düğünler daha da şenlikli olsun diye oyun havaları çalınıyor. Bizim düğünlerimizde genellikle halay için türküler söylenirdi. Ağırlama, karşılama ve çeşitli halaylarımız vardı. Fakat bu günümüzde kaybolmaya yüz tuttu. Düğünlerimiz Perşembe günü başlar, Pazar günü gelin aldıktan sonra da çeşitli eğlencelerle devam ederdi.”
BESTEME 5 YIL CEZA VERDİLER
‘Ankara kızları’ ve ‘Gelinin ağıtı’ adı altında 2 bestesinin ve 1 plağının olduğunu dile getiren Sarıyer, bestesinin birine sansür nedeniyle 5 yıl boyunca ceza verdiklerini dile getirdi. Kızılırmak’ta eski yıllarda çok boğulmaların olduğunu söyleyen Sarıyer, dalgıçlık mesleğinde 4-4,5 dakika suyun altında nefesini tutabildiğini söyledi. Sarıyer, “Irmakta 50-60’a yakın genç hayatını kaybetmişti. Irmakta çok boğulma vakasıyla karşı karşıya geldim. Çok cenaze buldum” dedi.