Ankara'da 15 yaşından küçük kız arkadaşının akrabaları tarafından darbedilen ve polis merkezinde rahatsızlanınca kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden gençle ilgili yeni görüntüler ortaya çıktı. Olaya ilişkin tutuklu yargılanan şahısların serbest kalmasına tepki gösteren baba, "Doktorsa doktor, polislerse polisler, bu şahıslarsa bu şahıslar, ben gereğinin yapılmasını istiyorum. Biz mağduruz, onlar mağdur değiller" dedi.
Ankara'nın Sincan ilçesi Plevne Mahallesi'nde 9 Eylül 2023 tarihinde 15 yaşından küçük kız arkadaşının akrabaları tarafından darp edilen Fatih Sürücü, 15 yaşından küçük çocuğa cinsel saldırı iddiası ile gözaltına alınmıştı. Sincan Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ndeki sağlık kontrolünün ardından polis merkezine götürülen Sürücü, kısa süre sonra geçici muhafaza odasındayken rahatsızlanması üzerine ambulansla özel bir hastaneye kaldırılmıştı. Sürücü, yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetmişti. Fatih Sürücü'nün kız arkadaşının akrabaları olduğu iddia edilen kişiler tarafından darbedildiği anlara ilişkin yeni görüntüler ortaya çıktı.
"Doktor, "Herhangi bir şey yoktur, kesikleri var ama kırık çıkık yok" deyip karakola yolluyor"
İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine konuşan maktulün babası İbrahim Sürücü, olay günü köyde olduğunu ve oğlunun vefat haberini telefonla aldığını belirterek, "Sincan'a gelmem için beni telefonla aradılar. Böyle bir olayla karşılaştık. Oğlumun vefat haberini aldım. Bir kız çocuğunun oğlumu eve çağırmasıyla ve ailesinin eve baskın yaparak oğlumu darbetmesi ile çok sayıda kırık ve kanamaya neden olmuşlar. Polis ekipleri geç gelmişler ve doktora götürmüşler. Tekrardan polis ekipleri karakola getirmişler. Karakolda oğlumun vefatı haberini aldım. Birisi babası, birisi eniştesi. Öbür şahısların da Şanlıurfa'da ikamet ettiklerini ve tesadüf geldiklerini söylendiklerini öğrendim. En çok darbı da zaten o şahıslardan aldığı videolarda her türlü kanıtlanmış ve belgelenmiştir. Polis ekipleri sağlık kontrolü için adli hastaneye götürüyor. Doktor, "Herhangi bir şey yoktur, kesikleri var ama kırık çıkık yok" deyip, tomografi raporu çıkmadan karakola yolluyor. Oğlum orada nezarette vefat ediyor" ifadelerini kullandı.
Daha öncesinde de sokakta ettiği kavgalardan dolayı aynı karakola gittiğini aktaran baba Sürücü, "Oğlum orada "İyi değilim, sağlığım iyi değil" dediği halde ilgilenmemişler. 45 dakika falan bakmamışlar ama çocuğum sonradan vefat etmiş. Onlar da ambulans çağırmışlar. Ambulans geldiğinde oğlum karakolda vefat etmişti" diye konuştu.
"Doktor reçetesi ile aldığı ilaçları raporda göstererek, işte madde kullanımından kalp krizi geçirdi diye bir gerekçe göstermişler"
Oğlunun ölmesi ile ilgili davaya ait tutuklamanın olmadığını dile getiren Sürücü, "Türkiye Cumhuriyeti adaletine güveniyorum. Ama herkes şu anda serbest. Olayın doktor, polis tarafında herhangi bir tutuklama yok. Aile fertlerinin hepsi serbest. Yani oğlum suçluymuş gibi gösteriliyor şu anda" dedi.
Adli tıp raporuna göre oğlunun kafatası olmak üzere vücudunun birçok yerinde kırık ve çatlaklar olduğunu söyleyen Sürücü, "Adli tıp raporunda kafatasında iki tane çatlak ve kanama olduğu, omzunda, kolunda, bacağında kırık olduğu ve bütün parmaklarının kırık olduğu açık ve net gösteriliyor. Ölüm sebebi de madde bağımlılığı. Bir buçuk sene öncesinde ben oğlumu tedavi ettirdim. Doktor reçetesi ile aldığı ilaçları raporda göstererek, işte madde kullanımından kalp krizi geçirdi diye öyle bir gerekçe göstermişler. Yani çocuğun her yeri kırık, ister istemez bir acı çekecek, bunu böyle bağlamalarının bir anlamı yok. Yani doktorsa doktor, polislerse polisler, bu şahıslarsa bu şahıslar, ben gereğinin yapılmasını istiyorum. Biz mağduruz, onlar mağdur değiller" dedi.