Hatice Akgül
Kusursuz mutluluk
Bak, çok insan mutluluğu yanlış anlıyor.
Sanıyorlar ki mutlu olmak için her şey kusursuz olmalı. iş mükemmel, ilişkiler harika, hayat pırıl pırıl...
Ama gerçek mutluluk bu değil. Mutlu insanlar, her şeyin mükemmel olduğu için değil, neleri görmezden geleceğini bildikleri için mutlu.
Mesela biri dedikodu yapıyor. Sen kulaklarını tıkamayı öğreniyorsun. iş yerinde biri trip atıyor,
sen "boş ver" diyorsun. Trafikte biri korna çalıyor, sen radyonun sesini açıyorsun.
Bu bir zafiyet değil, tam tersine güç. Her şeye tepki vermek zorunda değilsin. Her olaya takılmak, her lafı kafaya takmak zorunda değilsin. Bazı şeyleri görmezden gelmek, aslında kendine bir hediye. Yani mutluluk, hayatın kusursuz olması değil. Neye odaklanacağına, neyi es geçeceğini bilmek. işte gerçek mutluluk bu ustalıkla gizli.
Sürekli bir şeyleri kontrol etmeye çalışmak, zorlamak, planlamak... Ama bak, işin sırrı tam tersinde. Teslim ol. Yani bırak hayat kendi ritminde aksın. Bazen olan olsun, giden gitsin. İşte o zaman görüyorsun ki, her şey değişmeye başlıyor. Zorlamayı bırak. Bırak her şey doğal akışında ilerlesin. Su gibi ol, önüne çıkan engelleri aşmak için yeni yollar bul.
Göreceksin, her şey kendiliğinden akacak. Beklemediğin zaman neler oluyor, fark ettin mi? O kadar beklediğin şeyler bir anda çıkıyor karşına. Sanki hayat "acelen ne?" der gibi, sen vazgeçtiğinde getiriyor istediklerini. Allah sabrını sınıyor belkide…
Ve en önemlisi: Kabul et. Her şeyi olduğu gibi kabul et. İyi ya da kötü…
Çünkü her şey senin hayrına işliyor...
Çünkü kabul ettiğinde, mutluluk başlıyor…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.