Her çocuğun şiddetten uzak yaşam hakkı vardır
PROBLEMLER GİDEREK ARTIYOR
Avcı, açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “1989 yılından bu yana Birleşmiş Milletler (BM) tarafından dünya genelinde çocukların karşı karşıya kaldıkları hak ihlallerini gündeme getirmek amacıyla 20 Kasım tarihi ‘Dünya Çocuk Hakları Günü’ olarak ilan edilmiştir. Özellikle savaş, yoksulluk, açlık ve sefaletin hüküm sürdüğü coğrafyalarda yaşam mücadelesi veren çocukları korumak ve koşullarını iyileştirmek için BM Genel Kurulu 20 Kasım 1989 tarihinde ‘Çocuk Haklarına Dair Sözleşmeyi imzalamış ve 20 Kasım Tarihi ‘Dünya Çocuk Hakları Günü’ olarak ilan edilmiştir. “
SORUNLARA ACİLEN ÇÖZÜM BULUNMALI
“Türkiye Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni onaylamakla birlikte 17., 29. ve 30.maddelerine çekince koymuştur. Genel olarak bu çekincelerin azınlık çocuklarının dil, eğitim, kültür alanındaki haklarına ilişkindir. Birçok etnik kültürü barındıran ülkemizin, taraf devlet olarak bu çekinceleri halen kaldırmamış olması, özellikle anadili farklı olan çocukların eğitim sistemine uyumunu güçleştirmekte, öğrenme güçlüğü, okula uyum sorunu ve okul terki gibi temel sorunların sürmesine neden olmaktadır.”
ÇOCUKLARA YÖNELİK TEHDİTLER ARTIYOR
“Türkiye’de yaşayan çocukların uygun yaşam standartlarında insanca yaşama hakkı başta olmak üzere, eğitim ve sağlık hakkına yönelik ihlaller sürmekte, çocuklara yönelik hak ihlalleri artarak devam etmektedir. Çocuklar sağlıklı gıdaya, suya, eğitime erişememekte, çocuk yaşta zorla evlendirilmekte, istismara uğramakta ve tutuklanmaktadır. Ülkemizde yaşanan ekonomik ve toplumsal sorunlar en çok çocuklar üzerinde etkili olmakta, çocuklar savaş, ekonomik, sosyal ve siyasal krizlerin ortasında çocukluklarını yaşamak zorunda bırakılmaktadır. Savaş ve çatışma bölgelerinde en büyük mağduriyeti çocuklar yaşamaktadır. Barışın olmadığı bir dünyada çocuklar, eğitim ve sağlık gibi temel haklarından mahrum kalmaktadır.”
ÇOCUK EMEĞİ SÖMÜRÜSÜ ARTIYOR
“Türkiye’de eğitim alanında yapılan laiklik ve bilim karşıtı değişiklikler, çocuk işçi ve suça sürüklenen çocukların sayısı, çocuk haklarına dair nerede olduğumuzu göstermektedir. Her yıl yüzlerce çocuk iş cinayetinde yaşamını yitirmekte, binlercesi suça itilmekte ve on binlercesi açlıkla yoksullukla karşı karşıya bırakılmaktadır. Bu durum resmi istatistiklere de yansımaktadır. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’ne göre (İSİG) son 11 yılda iş cinayetlerinde yaşamını yitiren çocukların sayısı 754’e ulaşmıştır. Türkiye’de eğitim sisteminin müfredat, ders kitapları ve uygulama alanları itibari ile çocuklar, etnik köken, dil, din ve mezhep ayrımcılığı ile sık sık karşı karşıya kalmaktadır. Özellikle mülteci çocuklara, farklı etnik kimlik ve mezheplere sahip çocuklara yönelik ayrımcı uygulamaların son yıllarda daha da artması düşündürücüdür” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.