RAHMET, MAĞFİRET VE BERAT AYI RAMAZAN
Ahmet DALAZ
Cezaevi Vaizi
RAHMET, MAĞFİRET VE BERAT AYI RAMAZAN
On bir ayın sultanı; rahmet, bereket, mağfiret ve arınma mevsimi olan Ramazan ayına kavuşmuş bulunuyoruz. Allah’a ne kadar şükretsek azdır.
Dün akşam ilk teravihimizi kıldık, ilk sahurumuza kalktık ve bu günde ilk orucumuzu tutuyoruz. Rabbim kabul etsin, bayrama da cenneti kazanmış olarak kavuştursun.
Manevî hayatımızda seçkin yeri olan bu aya bizleri kavuşturan yüce Rabbimize hamd ediyor, bu ayı nasıl değerlendireceğimizi bize öğreten sevgili Peygamberimize salât ve selâm ediyoruz.
Ramazan ayı faziletlerle dolu bir aydır. Peygamberimiz bu aydan söz ederken, "Evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu cehennem'den kurtuluştur."(el-Münzirî, et-Tergîb ve't-Terhîb, c. 2, s. 95,) buyurmuştur.
Orucuyla, Sahuruyla, iftarıyla, teravihiyle, mukabelesiyle Ramazan ayının İslâm âleminde ayrı bir yeri ve önemi vardır.
Oruç, Kur’an tilâveti, teravih, zikir, infak… Böylece işlenen bu ameller cenneti kazanmaya ve cehennemden uzaklaşmaya ve şeytanın faaliyetlerinin etkisinden kurtulmaya vesile olur. Müslümanların bu hayırlı faaliyetleri sayesinde ramazan ayında kötülüklerde önemli bir azalma meydana gelir.
Bir dahaki seneye kavuşup kavuşmayacağımızı bilmediğimiz için son Ramazanımız gibi geçirmeye çalışmalıyız; gündüzünü oruçla, kur’an okumakla, zikir ve tesbihat la, gecesini de teravihle, sahurla, zikru taat ile geçirmeliyiz.
Bugün yeryüzünde bir buçuk milyarı aşkın Müslümanlar için mübarek kabul edilen Ramazan ayını ayrıcalıklı kılan ve ona “ Ayların Sultanı” sıfatını kazandıran hususların başında kutsal kitabımız Kur’ân-ı Kerim’in bu ayda inmeye başlaması ve oruç ibadetinin bu aya özgü kılınması geliyor.
İçinde bulunduğumuz ayı “Ümmetimin ayı” olarak niteleyen Hz. Peygamber (as) bu aya ilişkin pek çok önemli mesajlar vermiştir.
Peygamber Efendimizin, (sav) Ramazan ayının başlamasından hemen önce bu ayla alâkalı mesajlarını, toplanan Müslümanlara nasıl aktardığını, çok yakın arkadaşlarından biri olan Selman-ı Farisî’den (ra) dinleyelim;
Şöyle anlatıyor Selman-ı Farisî (ra):
Allah’ın elçisi Şaban ayının son günü (Ramazan arefesi) bize bir konuşma yaptı ve şunları buyurdular:
“Ey insanlar!
Bereketli ve büyük bir ayın gölgesi üzerinize düşmüştür. Bu öyle bir ay ki, onda bin aydan daha hayırlı olan bir gece (Kadir Gecesi) vardır.
O öyle bir ay ki, Allah o ayda oruç tutmayı farz kılmış, gecelerini nafile ibadetle (teravih namazı) geçirmeyi teşvik etmiştir.
Kim Ramazan ayında hayır işlerse, Ramazan ayı dışında farz bir ibadeti yapan kimse gibi sevap kazanır. Kim Ramazan ayında bir farzı eda ederse, Ramazan ayı dışında yetmiş farzı yerine getiren kimse gibi sevap kazanır.
Ramazan ayı sabır ayıdır. Sabrın sevabı ise cennettir.
Ramazan, yardım etme ve ihsanda bulunma ayıdır.
Bu ayda müminin rızkı artar.
Kim bu ayda oruç tutan bir mümini iftar ettirirse bu, günahlarının bağışlanması ve cehennem ateşinden azat olmasına vesile olur, iftar verdiği kimsenin oruç ile kazandığı kadar sevap kazanır, oruç tutanın sevabında da bir eksilme olmaz.”
Bu sözleri dinleyen Sahabiler: “Ey Allah’ın elçisi! Hepimiz iftar verecek güce sahip değiliz ki…” dediler.
Bunun üzerine Hz. Peygamber: “Allah, bu sevabı bir tek hurma veya bir bardak su ya da bir içimlik süt ikramıyla da verir” buyurdular.
(Peygamberimiz konuşmasına şöyle devam etti):
“Ramazan, başı rahmet, ortası mağfiret ve sonu cehennem ateşinden kurtulma ayıdır. Kim bu ayda işçisinin / hizmetçisinin işini hafifletirse, Allah onu bağışlar ve cehennem ateşinden azat eder.
(Ey insanlar!) Ramazan ayında dört şeyi çok yapın. Bunlardan ikisi ile Rabbinizi razı edersiniz. Diğer ikisine ise sizin ihtiyacınız var.
Rabbinizi razı edeceğiniz şeyler; kelime-i şahadet ve tevbe-i istiğfardır.
Sizin muhtaç olduğunuz iki şey ise, Allah’tan cenneti ister, cehennemden O’na sığınırsınız.
Kim oruç tutan bir mümine su ikram ederse, Allah da onu benim (Kevser) havuzumdan içirir. Bu havuzdan içen cennete girinceye kadar bir daha susamaz.”(İbn Huzeyme, Sahîh, III, 191 (h. no: 1887); Beyhakî, Şu’abu’l-Îmân, V, 223 (h. no: 3336).
Ramazan; oruç ayıdır. Kur’an ayıdır, (Kur’an’ın nazil oluşunun yıldönümüdür) Nubuvvet ayıdır, (vahyin nüzulü ile Efendimizin (sav) peygamberliği başlamıştır) takva ayıdır, arınma ayıdır, şükür ayıdır, İnfak ayıdır, tevbe ve istiğfar ayıdır.
Kur’an-ı Kerim’de bu mübarek aydan başka özellikle övgüyle ismi açıkça belirtilmiş bir başka ay yoktur.
. Ramazan ayı ibadet yoğunluğuyla ve bir rahmet mevsimi olarak nefsi arındırmak için yoğunlaştırılmış bir program uygulamaya en elverişli zaman dilimidir. Ancak bu arınma programından tam sonuç alabilmek için bu programın bir bütün olarak uygulanması gerekir. Eksik uygulanırsa beklenen sonuç alınamaz. Her şeyden önce içten bir tövbe ile kötülüklerden ve günahlardan uzaklaşma iradesini ortaya koymak gerekiyor. Nitekim bir hadiste: “Kim ki yalan söylemeyi ve yalanla amel etmeyi bırakmazsa, Cenab-ı Hak o kimsenin yemesini içmesini bırakmasına hiç kıymet vermez, iltifat buyurmaz”(Buhari, Savm, 8,) buyrulmuştur. Başka bir hadisi şerifte: “İnanarak ve Allah’ın rızasını gözetip karşılığını umarak oruç tutan kimsenin geçmiş günahları bağışlanır”(Buhari, İman, 28; Savm, 6; Müslim, Sıyam, 203) buyrulmuştur. Diğer bir hadisi şerifte de şöyle buyrulmuştur:"Hiçbiriniz, oruçlu olduğu gün çirkin söz söylemesin ve kimse ile çekişmesin. Eğer biri kendisine söver veya çatarsa, ‘ben oruçluyum desin’(Buhari Savm 9)
Ramazan Ayı Ruhun yıllık revizyonudur:
Böyle bir mevsimi iyi değerlendirerek, manevi hayatımızı iyi bir gözden geçirmeliyiz. Tıpkı vücudun zaman zaman top yekûn muayeneden geçirilmesi gibi manevi dünyamızı adeta bir chec-ap yapmalıyız.
Ruhumuzu İslam’ın güzellikleriyle ne derece süsleyebildik?
Bir Müslüman olarak İslam’ı ne derece özümseyebildik?
İslam ahlakını ne kadar hayata geçirebildik?
Ailemiz ve çocuklarımız için üzerimize düşen görevleri yapabildik mi?
Ahiret yolculuğu için ne kadar hazırlıklıyız?
gibi sorularla bir nefis muhasebesi yapmalı, eksikliklerimizi, kusurlarımızı ve açıklarımızı Ramazan ayı vesilesi ile tamir etmeye ve düzeltmeye çalışmalıyız.
Kişiye iç dünyasını ve gönül âlemini tanıma, ruhun derinliklerine yolculuğa çıkma imkânı veren bu ay, aslında bir muhasebe (doğru ve yanlışları gözden geçirme), murakabe (denetleme) ve mukabele (Kur’ân’ın dikkatle gözden geçirilmesi) ayıdır.
.
Yüce Allah’tan bu ayın milletimize, memleketimize ve tüm İslam alemine sağlık, mutluluk, bereket ve huzur getirmesini niyaz ediyoruz.
Rabbimiz Bizleri, bu mübarek ayın evvelinde rahmete nail olanlardan, ortasında mağfirete uğrayanlardan, sonunda da cehennemden azat olanlardan eylesin. Amin…..
Ramazan-ı Şerifiniz Hayırlı olsun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.