ÖNLEMİMİZİ ŞİMDİDEN ALMALIYIZ

Parklarımıza WC ve duş alanları, belirlenecek alanlara konteyner kentler kurmalıyız

Aynı zamanda mimar olan Kırıkkale Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Varlı, bir taraftan Kahramanmaraş merkezli deprem konusunda görüşlerini paylaştı, diğer taraftan Kırıkkale’de yaşanabilecek her hangi bir afet için önceden alınması gereken önlemleri kamuoyu ile paylaştı. Başkan Varlı şimdiden tüm mahallelerdeki parklara WC ve duş alanları, belirlenecek alanlara konteynır kentler yapılması önerisinde bulundu.

DEPREM ÖLDÜRMEZ BİNA ÖLDÜRÜR

Kırıkkale Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Varlı beraberinde Yönetim Kurulu üyesi Hakan Şahin ve Meclis Başkan Yardımcısı R.Cihat Mencet ile birlikte bir taraftan Kahramanmaraş merkezli deprem sonrası yaşanan süreci değerlendirdi, diğer taraftan Kırıkkale’de yaşanabilecek olası bir afet öncesi alınması gereken önlemler konusunda önerilerde bulundu. 6 Şubat’ta tüm ülkeyi yasa boğan Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 şiddetinde depremde hayatını kaybedenlere rahmet, yaralılara acil şifalar dileyen Başkan Varlı, “Zor ve sıkıntılı bir süreçten geçiyoruz. Depremin öldürmediğini binaların öldürdüğünü bir kez daha gördük” diye konuştu.

DEPREMLE YAŞAMAYI ÖĞRENMEK DURUMUNDAYIZ

Ülke coğrafyamızın bir deprem kuşağında bulunduğunu hatırlatan Başkan Varlı “Maalesef depremlerle yaşamayı öğrenmek durumundayız. Defalarca bu depremleri yaşamamıza rağmen çok mesafe kaydettiğimizi söyleyemeyiz. Özellikle 1999 Marmara depreminden sonra bunun bir malat olacağı, artık şehirlerimizin ve yerleşim yerlerimizin artık yapılaşma noktasında farklı bir noktaya gideceğimizi düşünmüştük. Haksızlık yapmak istemiyorum, elbette o depremden sonra yeni bina stoklarımızda 2000 yılından sonra yapılan binalarımızda hem deprem yönetmeliğinin değişmesi, hem malzeme ve yapı teknolojisinin gelişmesiyle daha depreme dayanıklı binalarımız oldu. Ama beklenti bu oranın çok daha fazla olmasıydı. Yaşadığımız depremlerde yeni binaların az olmakla beraber yıkıldığını gördük” ifadesini kullandı.

3 BİN 312 TIR VE 553 KAMYON YARDIM MALZEMESİ

6 Şubat’ta meydana gelen deprem sonrasında devlet, millet el ele verdiğini ve deprem bölgesine müthiş derecede yardımlarda bulunduğuna işaret eden TSO Başkanı Varlı “Bizde TOBB öncülüğünde depremin yaşanmasının akabinde hızla deprem bölgelerine elimizden geldiğince yardımlarda bulunduk. 15 Şubat tarihi itibariyle 3 bin 312 TIR ve 553 kamyon yardım malzemesi, 41 TIR çadır, 777 konteyner, 141 seyyar mutfak, 551 iş makinesi ve vinç deprem bölgesine ulaştırıldı. Bizlerde taşra teşkilatları olarak TOBB yaptığımız yardımların haricinde yardımlarımız oldu. Büyük bir coğrafyada büyük bir yıkım yaşadık. Ama çok şükür bu elzem malzemelerin arazçiye intikal etmesi noktasında ilk haftada müthiş bir yardımlaşma örneği sergilendi. Devletimizin müthiş bir gayreti oldu. Gönül isterki bu manzaraları bir daha yaşamayalım. Ama bir deprem coğrafyasındayız, bununla birlikte yaşamayı öğrenmek durumundayız” sözlerine yer verdi.

YAPI STOKUMUZU YENİLEMELİYİZ

Kamu ve özel binaların depremlere dayanıklı hale getirilmesi gerektiğine vurgu yapan Başkan Varlı “Marmara depreminden önce yapılan binalarımız çok büyük bir oranda depreme dayanıklılık noktasında zafiyet göstereceğini düşünüyorum. 2000 yılında sonra yapılan binaların ona nispeten daha iyi olduğunu düşünüyorum. Ama çok daha iyi olmamız lazım. Bina stokumuzu biran önce mevcut yönetmeliklere göre yenilememiz lazım. Benim öngörüme göre yapı stokumuzun yüzde 65’i, 2 bin yılı öncesi binalarla dolu. Geriye kalan yüzde 35’lik bölümü yeni deprem yönetmeliğine göre yapılmış binalar oluşturuyor. Bu yapı stokumuzun günümüz şartlarına göre yenilenmesi gerekiyor. Deprem yarında olabilir, 3 yıl sonra da olabilir. Önlemimizi şimdiden almalıyız” diye konuştu.

PARKLARA WC VE DUŞLAR

Olası bir afet konusunda önceden alınması gereken önlemler konusunda önerilerde bulunan TSO Başkanı Varlı “Bu saatten sonra ne yapmalıyız bunun üzerinde yoğunlaşmamız lazım. Yerel yöneticilerimize ve idarecilerimize bizin 2 önerimiz var. Bu sadece Kırıkkale’yi değil tüm ülkemizi ilgilendiren bir konu. Örneğin bizim şehrimizde parklar var. İvedilikle bu parklarımıza deprem anında veya herhangi bir afet anında kullanılmak üzere parklarımıza bulundukları bölgeye yetecek şekilde WC ve banyo ihtiyacını karşılayacak duşlar yapmalıyız. Deprem bölgesinde yaptığımız incelemelerde bunun öncelikli bir ihtiyaç olduğunu tespit ettik. Ayrıca parklarımıza arama kurtarma malzemelerinin bulunacağı bir depo. Bu depomuzda kırıcı, kesici, delici aletler, jeneratör, kazma, kürek malzemeler konulmalı. Deponun üzerine güneş enerjisi paneli yerleştirilmeli. Bunlar sadece her hangi bir afet anında kullanılmak üzere yapılmalı”.

KONTEYNER KENTLER ÖNCEDEN YAPILMALI

Diğer önerisinin şehirlerin belirlenecek noktalarına her hangi bir afet anında ilk etapta ihtiyaçları karşılayabilecek konteyner kentlerin kurulması gerektiğini belirten Başkan Varlı “Örneğin Kırıkkale’yi baz alalım, merkez nüfusu 210 bin diyelim. 5 bin konteyner kenti kuralım. Bu konteyner kentimizi aynı zamanda bir güneş enerjisi tarlasına dönüştürelim. Normal zamanda buradan güneş enerjisinden elektrik üretelim ve şebekeye verilim. Bu geliriyle birlikte o konteyner kent kendisini amorti edecektir. Altyapısı yapılmalı, su depoları yerleştirilmeli. Bu konteyner kentimiz sadece herhangi bir afet anında kullanıma açılmalı. Diğer zamanlarda muhafaza edilmeli. Nüfus yoğunluklarına göre bu Türkiye’nin tamamında uygulanabilir. Deprem anında bir haftalık yaşanan panik ortadan kalkmış olur. Kalıcı konutlar yapılana kadar insanlarımız buralarda barınabilir” ifadesini kullandı.

SANAYİ YATIRIMLARI ANADOLU’YA DAĞILMALI

Ayrıca sanayileşme konusunda bir çağrıda bulunan TSO Başkanı Varlı “Biliyorsunuz ülkemizin sanayilerimizin yerleşkelerinin büyük bölümü Marmara bölgesinde. Biran önce üretimin ve yatırımın bütün Anadolu’ya dağılması lazım. Az riskli bölgelere sanayi kuruluşlarımızın dağılması gerekiyor. Çünkü Marmara da yaşanabilecek bir afet bizim ekonomimizi de, sosyal hayatımızı da her şeyi çok ciddi etkileyecektir” dedi. HABER: Mehmet Erkoç