KUL HAKKI MESELESİ NE OLACAK

KUL HAKKI MESELESİ NE OLACAK
Yeniden Refah partisi il başkanı Arif Erdal iktidar yetkililerinin her fırsatta Erbakan Hoca’yı referans göstererek istismar ettiklerini ileri sürdü. Erdal “Erbakan Hocamızın davası sadece başörtüsü, Kur’an Kursları açmak...

Yeniden Refah partisi il başkanı Arif Erdal iktidar yetkililerinin her fırsatta Erbakan Hoca’yı referans göstererek istismar ettiklerini ileri sürdü. Erdal “Erbakan Hocamızın davası sadece başörtüsü, Kur’an Kursları açmak veya sadece Taksim’e cami yapmak olsaydı haklı olabilirdi. Hep bunları öne çıkartıyorlar. Paylaşımda adalet, yargıda adalet, yönetimde adalet ne olacak? Kul hakkı meselesi ne olacak” dedi.

 

İKTİDARIN ÇİZGİSİ ERBAKAN HOCA’NIN DAVASINI TEMSİL EDEMEZ

Yeniden Refah Partisi Kırıkkale İl Başkanı Arif Erdal gündeme dair yaptığı açıklamada hükümet yetkililerinin sürekli Erbakan Hoca’yı referans göstererek ismini istismar ettiklerini belirterek Erbakan Hoca’nın sadece derdinin başörtüsü meselesi, kuran kursları veya Taksime cami yapmak olsaydı haklı olabileceklerini belirtti. Erdal, “Türkiye’nin borca batırılması, 20 yılda 520 milyar dolar borç faizi ödemesi ne olacak? Halkın yüzde 45’inin açlık sınırı, yüzde 85’inin yoksulluk sınırının altında olması, milletin kaynaklarının faize, imtiyazlılara ve israfa gitmesi, dış politikada Büyük Ortadoğu Projesi, Amerikan’ın Irak Operasyonu’na, NATO’nun Libya Operasyonu’na destek… Bütün bunları Erbakan Hocamızın davasıyla özdeşleştirmemiz mümkün değil. Yani AK Parti iktidarının çizgisi ve icraatları Erbakan Hoca’nın davasını temsil olarak nitelendirilemez. İnanç özgürlüğü boyutu işin sadece bir parçası”

 

ENFLASYONDA LİDER OLDUK

Ülkeyi kim yönetirse yönetsin iktidarın başarılı olmasından ve millete iyi işler yapmasından Milli Görüşçüler olarak memnun olacağımızı ancak ülkenin ehil kadrolar tarafından yönetilmediğini belirten Erdal, Türkiye'nin ekonomik anlamda çöküşe doğru gittiğini belirterek şöyle konuxtu; “Geçtiğimiz günlerde iktidar partisi, kuruluşunun 21. yılını kutladı. Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan 20 yılı tek başına iktidar olmak üzere 21 yılını dolduran partisinin büyük başarılara imza attığını öne sürdü. “Her alanda tarih yazan gıptayla bakılan kalkınan bir Türkiye var!” dedi.  Bu dönemde, “tarih yazıldığı” doğrudur… Ancak nasıl tarih yazılıyor bakalım: Gıda enflasyonunda dünya şampiyonu olarak tarih yazıyoruz. Genel enflasyonda dünya 6.sı olarak tarih yazıyoruz, tarihte görülmemiş zam yağmuruyla tarih yazıyoruz, bir senede yüzde 100 değer kaybeden ve pula dönen Türk lirasıyla tarih yazıyoruz, geçenden 3 akçe geçmeyendenyağmuruyla tarih yazıyoruz, bir senede yüzde 100 değer kaybeden ve pula dönen Türk lirasıyla tarih yazıyoruz, geçenden 3 akçe geçmeyenden 5 akça alınan köprü ve otoyollarımızla tarih yazıyoruz. Devlet memurluğuna alım sınavlarını dahi layıkıyla yapamayacak durumdaki ehliyetsiz ve liyakatsiz kadrolarla tarih yazıyoruz. “Faiz nas, tefecilere ananas” uygulamalarıyla tarih yazıyoruz, 7 ayrı yerden 9 ayrı yerden maaş alan bürokratlarımızla tarih yazıyoruz, dünyada ilk 500 üniversitenin içerisine 1 tane dahi üniversite sokamayarak tarih yazıyoruz. Devletin iç borç faizinin borcun kendisini geçmesiyle, faizin ana parayı dahi geçmesiyle tarih yazıyoruz.”

 

KÜÇÜK ESNAF DA EMEKLİ DE PERİŞAN OLMUŞTUR

‘Bu 21 yılın sonunda kazanan milletimiz ve ülkemiz değil kazanan İmtiyazlı holdingler ve dolar milyarderleridir.’ diyen İl Başkanı ERDAL   Dolar milyarderlerinin sayısı 11’den 50’ye çıkmıştır. Milyarlarca dolar kaynak göz göre göre bir avuç imtiyazlı azınlığa aktarılmıştır. Diğer taraftan çiftçi, memur, küçük esnaf da emekli de perişan olmuştur. Alım gücü düştü, fakirleşti elindekini avucundakini kaybetti. Bir de üstüne boğazına kadar borca batmıştır. Halkın bankalara borcu, AK Parti iktidara geldiğinde 6.6 milyar liraydı, bugün geldiğimiz noktada 1 trilyon 17 milyar liraya fırlamış. 20 senelik AK parti iktidarı sonunda halkın bankalara olan borcu 170 misli artmış. Özel sektörün banka borcu 88 milyar liraydı, bugün 5 trilyon liranın üzerine çıkmış.

 

FAİZ LOBİSİ VE TEFECİLER SEVİNİYOR

Bütçeden faize ilk 7 ayda 151 milyar TL verildiğini, yıl sonuna kadar toplam 329 milyar verileceğini hatırlatan Yeniden Refah Partisi İl Başkanı Enral iktidarın faiz lobisini sevindirdiğini belirterek, “Açlık sınırının da altına yaşamaya mahkum edilmiş durumdaki vatandaşlarımıza, Sayın Maliye Bakanı’nın gözlerindeki ışıltıyla karnını doyurma tavsiyesinde bulunuyor. Gözlerindeki ışıltıyla  Sayın Maliye Bakanı vatandaşı oyalayadursun, diğer taraftan iktidar milyarlarca dolar bir avuç imtiyazlı azınlığa, faize, Kur Korumalı Mevduat Hesaplarına ve kamudaki israfa aktarmaya devam ediyor. Kur Korumalı Mevduat hesaplarına geçtiğimiz 5 ayda 60 milyar lira verildi. Yıllardan beri oyalanan EYT mağdurlarının talepleri bu para ile giderilebilirdi. Devlet bütçesinden 7 ayda faize verilen para 151 milyar lira… Faize verilen bu parayla çiftçinin, köylünün bütün borçlarını silinip sıfırlanabilirdi. 2022 yılı içerisinde faize ödenecek toplam para 329 milyar lira. Biz boşuna demiyoruz ‘Faiz Nas, tefecilere ananas’. Bu duruma en çok faiz lobisi, tefeciler faizle para kazananlar seviniyor.” Dedi.                            

 

MÜLTECİLERLE İLGİLİ BİR PROGRAM OLUŞTURULMALIDIR

Ekonomiden sonra ülke gündemini en çok işgal eden ikinci konu olan ‘sığınmacılar’ konusuna değinen Yeniden Refah Partisi İl Başkanı  Arif Erdal  sığınmacıların ülkelerine bir an evvel dönmesinin Amerika ve İsrail’in Kuzey Suriye’deki terör devleti planına engel olunması açısından da önem arz ettiğini belirterek, “Bir an evvel derken sabahtan akşama, bugünden yarına otobüsler gönderelim demiyoruz. Bu konuda iktidarın Suriye yönetimi ile bir an önce masaya oturması lazım ve mültecilerin dönüşü için oradaki şartların uygun hale getirilmesi lazım. İran yönetimi de aracı olmaya hazır. Bunun artık başka çaresi yok. Burada tabii önemli olan nokta şu can güvenliğinin temin edilmesidir. Esad’ın dönmeleri ile ilgili olumlu çağrıları var. İnatlaşmayı bırakıp ekonomik ve sosyal açıdan mültecilerin dönüşü ilgili bir an evvel bir plan program oluşturulmalıdır. Hep şunu söylüyoruz; ‘Bülbülü altın kafese koymuşlar illa vatanım demiş’ bizim inancımıza  çoğunluğun da dönmek istediğini düşünüyoruz. İş kurmuş, entegre olmuş az bir kısmının da zorla gönderilmesi söz konusu olamaz. Suriyeli mültecilerin dönmesini gerekli görmemizin bir sebebi de, Amerika ve İsrail’in Kuzey Suriye’de oluşturmaya çalıştığı terör devleti planına göre o bölgeleri boşaltma çabasına engel olunmasıdır. Ülkemizdeki Suriyeli sığınmacıların gerekli şartlar hazırlanarak ülkelerine dönmelerinin sağlanması, bu terör devletinin kurulmasının engellenmesi bakımından son derece önemlidir” dedi.

Bu haber toplam 9 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.