DÜNYA BARIŞ GÜNÜ

DÜNYA BARIŞ GÜNÜ
Eğitim Sen Kırıkkale Şube Başkanı Ayşe Avcı, 1 Eylül Dünya Barış Günü nedeni ile yaptığı açıklamada, “Savaş, çatışma ve kutuplaştırma siyasetine karşı emekçiler, ezilenler, sömürülenler, kadınlar eşitlik, özgürlük,...

Eğitim Sen Kırıkkale Şube Başkanı Ayşe Avcı, 1 Eylül Dünya Barış Günü nedeni ile yaptığı açıklamada, “Savaş, çatışma ve kutuplaştırma siyasetine karşı emekçiler, ezilenler, sömürülenler, kadınlar eşitlik, özgürlük, barış ve demokraside ısrar ediyor” dedi.

HÜSEYİN KAHYA PARKI’NDA BİR ARAYA GELDİLER

Kırıkkale Emek ve Demokrasi Güçleri 1 Eylül Dünya Barış Günü nedeni ile Hüseyin Kahya Parkı’nda bir araya geldi. Kırıkkale Emek ve Demokrasi Güçleri adı altında düzenlenen basın açıklamasına Eğitim Sen Kırıkkale Şube Başkanı Ayşe Avcı’nın yanı sıra CHP İl Başkanı Onur Yüksel Bozdağ, Alevi Kültür Derneği Şube Başkanı Yusuf Bayraktar, Türkiye Emekliler Derneği Şube Başkanı Zekeriya Aytekin ve Sosyal Demokrasi Derneği Murat Çakırca katıldı.

ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞI YAŞANIYOR

Eğitim Sen Kırıkkale Şube Başkanı Ayşe Avcı, açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “1 Eylül 1939 günü Nazilerin Polonya’yı işgaliyle başlayan, insanlık tarihinin en acımasız, en kanlı ve en kirli savaşı II. Dünya Savaşı’nın başladığı gün olan 1 Eylül, Dünya Barış Günü olarak kabul edildi. Aradan 83 yıl geçti. Savaş dün Polonya ve tüm Avrupa’daydı, bugün başta Ukrayna olmak üzere dünyanın birçok yerinde irili ufaklı çatışmalarla devam ediyor. Adeta adı konmamış bir 3. Dünya Savaşı yaşanıyor. Emperyalistler arası paylaşım savaşları nedeniyle insanlık ve doğa bir kez daha büyük bir kırımla karşı karşıya”

İNSANLIK DEĞERLERİ AYAKLAR ALTINA ALIYORLAR

“Emperyalist ülkeler, kendi çıkarları uğruna işgallerle, saldırılarla dünyayı kana bulamaya, gerici, dikta güçlere zemin yaratmaya devam ediyorlar. İşçi sınıfının, ezilenlerin büyük bedellerle elde ettiği eşitliğe, özgürlüğe, demokrasiye dair kazanımlar bir bir gasp ediliyor. Kapitalistler her dönemde kar elde ederken, sermaye sözcüsü iktidar temsilcileri,  halklarımıza ve emekçilere “artık bolluk dönemi bitti” tehdidini savuruyor, yeni gaspların haberini veriyorlar. Milyonlarca savaş mağduru, insanlık dışı koşullarda hayatlarını sürdürmeye çalışırken, binlercesi göç yollarında can verirken başta Avrupa devletleri olmak üzere iktidarlar mültecilik üzerinden insanlık değerlerini pazarlıyor, ayaklar altına alıyorlar”

EKONOMİK NEDENLERLE MÜLTECİ AKINI YAŞANIYOR

“Ülkemizdeki tek adam rejimi de büyük bir yara olan mültecilik olayını iç ve dış politikada bir pazarlık ve tehdit aracı olarak kullanıyor. Öte yandan ülkemizden de diğer ülkelere siyasal ve ekonomik nedenlerle mülteci akını yaşanıyor. Adeta savaştan kaçarcasına göç yollarına düşenlere karşı sınır bölgelerinde insanlık suçları işleniyor. İktidar bloğu her gün biraz daha derinleşen ekonomik kriz koşullarında iktidarı korumanın yolunu savaş, çatışma ve şiddet ortamını daha da artıran politikalarda arıyor. İçeride ve dışarıda milliyetçi, şoven, ayrımcı, tekçi, cinsiyetçi, mezhepçi siyasetin dozu her gün biraz daha arttırılıyor. Halkları ve emekçileri kutuplaştıran politikalara,  tüm yurttaşların can ve mal güvencesini,  emekçilerin onurlu çalışma hakkını ve iş güvencesini yok sayan saldırılara her gün bir yenisi ekleniyor”

SİYASALLAŞAN YARGI İKTİDARIN GÜNDEMİNE ARACILIK EDİYOR

“Festival ve konser yasakları, sanatçılara yönelik tutuklamalarla bir yandan yaşam tarzımıza müdahale ediyor, bir yandan tüm topluma gözdağı veriyorlar. Saldırılara iktidara yakın gerici odakların laiklik karşıtı söylem ve tehditleri eşlik ediyor. Siyasallaşan yargı ise iktidarın gündemini hayata geçirmesine aracılık ediyor. Barış söylem ve talebini cezalandırırken muhalif kişi ve kurumlara yönelik ölüm tehditlerine, savaş çığırtkanlıklarına ise gözünü ve kulağını kapatarak prim veriyor. Gözaltılar ve tutuklamalar, işten çıkarmalar, iş güvencesinin ortadan kaldırılması, kadına yönelik ayrımcı politikalar ve şiddet, homofobiden beslenen şiddet ve cinayetler, Alevilere yönelik mezhepçi dayatmalar, laiklik karşıtı gerici politikalarda kaygı verici artış, çocuk istismarı, doğamızın talan edilmesi, iş cinayetleri ve daha nice insanlık onuruyla bağdaşmayan politika ve uygulamalar gündelik yaşamın parçası haline geldi”

BARIŞ VE DEMOKRASİ TALEBİ

“Barış ve demokrasi talebi ekmek ve su kadar temel ihtiyaç haline gelmiştir. Gelinen aşamada ülkemizin en temel sorun alanlarının başında emek, barış ve demokrasi karşıtı milliyetçi, şoven, faşizan politika ve uygulamalar gelmektedir. Dolayısıyla ülkemizde, bölgemizde ve dünyada barışa olan ihtiyaç tüm yakıcılığı ile her geçen gün kendini daha fazla hissettiriyor. Emekçiler, kadınlar, ezilen halklar için Barış; Emeğinin karşılığını alabilmektir. Halkların eşit ve özgür birlikteliğinin sağlandığı, temel sorunların barış ve diyalogla çözüldüğü, demokratik taleplerinin karşılandığı bir toplumsal mutabakattır”

GÖÇMENLERİ DÜŞMAN GÖRMEMELİYİZ

“ Kadına yönelik şiddetin son bulması, bunun için başta İstanbul Sözleşmesi feshinin iptal edilmesi, ILO’nun 190 sayılı sözleşmesinin imzalanması başta olmak üzere toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına yönelik politikaların esas alınmasıdır. Çocuğun da hakları var diyebilmektir. Doğamızın, suyunuzun, ormanlarımızın rant uğruna talan edilmemesi, sadece bugünü değil geleceği de savunan ekolojik bir yaşamı hakim kılmaktır. Ötekileştirmenin ortadan kalkmasıdır. Mülteciliğe yol açan politikalara son vermek, göçmenleri düşman görmemek, dayanışmayı büyütmektir”

ÜLKEMİZDE BARIŞI SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ

“Kırıkkale Emek ve Demokrasi Güçleri olarak; 1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesiyle; savaşlarda, çatışmalarda yitirilen milyonlarca insanın anısı önünde saygıyla eğiliyoruz.  Tüm saldırılara, savaş ve kutuplaştırma, tek tip yaşam tarzı dayatmalarına karşın ısrarla ve örgütlü, kararlı bir mücadele ile dünyada, Ortadoğu coğrafyasında ve ülkemizde barışı savunmaya devam edeceğiz. Adaletin, eşitliğin, kardeşliğin, paylaşımın, yardımlaşmanın, dayanışmanın, insanca bir yaşamın kalıcı hale getirildiği bir dünya ve ülke kuruncaya kadar barış mücadelesinden bir an olsun vazgeçmeyeceğiz. Barış için, kardeşlik için, özgürlük için, eşitlik için tüm dünya halklarının 1 Eylül Dünya Barış Günü’nü kutluyoruz. Gelecek güzel günleri hep birlikte yaşamanın umuduyla saygılarımızı sunuyoruz” dedi.

Bu haber toplam 15 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.