Çanakkale gazisinin mektubu 103 yıl sonra torunlarına teslim edildi
100 Yıl önce Çanakkale savaşına katılan Çanakkale'den Yemen savaşına, Yemende İngilizlere esir düşen ve Hindistan'a götürülen ve oradan ailesine 1918 de mektup yazan bir gazimizin mektubunu 103 yıl sonra Kızılay, torununun oğluna ulaştırdı.
DUYGU DOLU ANLAR YAŞANDI
Türk Kızılay Genel Müdürü Dr. İbrahim Altan, Teftiş Kurulu Başkanı Muharrem Kırcı, Arşiv müdürü Mevlüt Kuş, Hukuk müşaviri Ahmet Karakaya ve Türk Kızılay Kırıkkale Şube Başkanı Mustafa İşler Kırıkkale'nin Çelebi ilçesi Karaağaç köyündeki Gazi Hacı Dede'nin mektubunu torununun oğlu Mehmet Kuzucu'ya teslim etti. Dedelerinin yazmış olduğu mektubu torunları alırken duygu dolu anlar yaşandı. Teslim edilen mektup hakkında bilgi veren Türk Kızılay Kırıkkale Şube Başkanı Mustafa İşler “Onlar bu vatan, bu din, bu ezan,bu bayrak için candan canandan vazgeçmişler.Hacı Dede 13 yaşında Çanakkale Savaşına katılmış.Tam 13 yıl sonra köyüne dönmüş .103 yıl sonra mektubu torununun oğluna ulaştı. Rabbim bizi ecdadımıza layık eylesin. Kırıkkale'den Hacı Dede'nin Birinci Dünya Savaşı'nda Yemen'de İngilizler tarafından esir alındıktan sonra ailesine yazdığı ancak dönemin koşulları gereği ulaştırılamayan mektubunu torununun oğluna Kızılay Genel Müdürü Dr. İbrahim Altan ve heyeti ile birlikte teslim ettik.
ÜÇ SENEDİR ESİR BULUNUYORUM
Hacı Dede'nin esir kampından ailesine yazdığı mektupta, "Üç senedir esir bulunuyorum. Şimdiye değin memleketim canibinden hiçbir mektup alamadım. Bundan dolayı tahsil eden ahval-i müellimemi (çileli halimi) hiçbir suretle tarif edemem. Lütfen atideki adrese bil-müracaa pederim Süleyman Ağa’nın hayat ve mematındanber-haber yetiştirmenizi kemal-i ehemmiyet suzişle istirham eylerim efendim." ifadeleri yer alıyor.
“ÇOK DUYGULANDIK”
Hacı Dede'nin torununun oğlu Mehmet Kuzucu da "Rahmetli Hacı dedemiz bize esir olduğu dönemde bir mektup yazmış. Mektubu bize teslim ettikleri için Kızılay’a çok teşekkür ederiz. Allah razı olsun. Şimdiye kadar haberimiz yoktu. Çok duygulandık, ilk defa böyle bir şeye şahit olduk. Dedemiz savaş hatıralarını, savaş günlerini zaman zaman okula gelip anlatıyordu. Bunları anlatırken göz yaşlarının dinmiyordu, çok zor şartlar altında o günleri geçirdiğini anlatırdı. Atların pisliklerinden arpa toplayıp yediklerini, atlar ölme durumuna geldiklerinde hemen atları parçalayıp etini paylaşıp yediklerini, otlar ile karınlarını doyurduklarını, aç susuz günlerce perişan olduklarını ve bu hatıraları anlatırken de dedemizin bacağında bir kurşun olduğunu ve o kurşun ile hala yaşadığını ve onunla beraber vefat ettiğini anlatırdı. Fakat bu fedakar gaziler yıllar sonra unutuldu. Bu yüzden Kızılay’ımızın 100 yıl sonra bu gazilerimizi hatırlayıp mektuplarını getirmesinden son derece memnun kaldık. Kızılay’ın yaptığı bu faaliyet aslında bir vatani görevdir bundan dolayı Kızılay’a çok minnettarız. Genel müdürümüze , Kırıkkale Şube başkanımıza ve çalışanlarına teşekkür ediyoruz. Mektubu ilk duyduğumuzda şok geçirdik. Ne diyeceğimi bilemiyorum, kusuruma bakmayın, çok heyecanlandım. Dedemin yattığı yerlerde nur gölü olsun" dedi. HABER: Niyazi Yüksel
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.