Ramazan Bayramı Hutbesi yayınlandı
RAMAZAN BAYRAMI: BİRLİK, BERABERLİK VE KARDEŞLİK GÜNLERİ
Muhterem Müslümanlar!
Oruçlarımız, namazlarımız, hatimlerimiz, fitre ve zekâtlarımızla kulluğun hazzına erdiğimiz bir Ramazan’ı daha geride bırakmanın hüznü içindeyiz. Aynı zamanda huzur, neşe ve dayanışma günleri olan bayram sabahına kavuşmanın sevincini yaşıyoruz. Bizleri Ramazan Bayramı’na ulaştıran Yüce Rabbimize sonsuz hamdü senalar olsun. Bayramların kıymetini bizlere öğreten Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa’ya, aline, ashabına salat ve selam olsun. Bu kutlu mabedin kubbesi altında omuz omuza saf tutan kıymetli kardeşlerim, bayramımız mübarek olsun.
Aziz Müminler!
Bayramlar; ülkeleri, dilleri ve renkleri farklı olsa da inançları ve idealleri bir olan müminler arasında sevgi ve muhabbetin coştuğu günlerdir. İslam’ın çatısı altında aynı kıbleye yönelen Müslümanların birlik ve beraberliğinin zirve yaptığı vakitlerdir. Bayramlar; iyiliklerimizle insanların gönlünü aldığımız, maddi ve manevi yardımlarımızla ihtiyaç sahiplerinin yüzlerini güldürdüğümüz zamanlardır.
Değerli Müslümanlar!
Yüce Rabbimiz, “Allah’ın ipine, Kur’an’a sımsıkı sarılın. Bölünüp parçalanmayın…”[1] buyurmaktadır. Bizler de Rabbimizin bu çağrısına kulak verip kenetlenirsek bayramımız bayram olur. Sevgili Peygamberimiz (s.a.s), “Müminler bir binanın birbirini destekleyen yapı taşları gibidir.”[2] buyurmaktadır. Bizler de bu hadis gereğince kardeşliğimizi gözetip, karşılıklı hak ve hukukumuzu korursak bayramımız bayram olur.
Tekbirlerle, salât-u selamlarla ve gönülden yakarışlarla ellerimiz ve kalplerimiz birleştiğinde bayramımız bayram olur. Ailemize karşı güler yüzlü olursak, anne ve babamızın hayır duasını alırsak, akraba ve komşularımızın gönlünü yaparsak bayramımız bayram olur.
Bir yetimin, bir öksüzün başını okşarsak, çocukların ışıl ışıl gözlerini hediyelerimizle güldürürsek bayramımız bayram olur. Rahmet ve merhamet vesilesi yaşlılarımızı, şifa bekleyen hastalarımızı bayramın sevincine ortak edersek bayramımız bayram olur.
Dargınlık ve kırgınlıkları bir kenara bırakıp kardeşlik bağlarımızı güçlü kılarsak bayramımız bayram olur. Gönlümüzden kin ve nefreti atıp af ve bağışlama yolunu tutarsak bayramımız bayram olur.
Yüce Rabbimiz bir ayet-i kerimede şöyle buyurmaktadır: “İman edip salih amel işleyenler cennetliklerdir. Onlar orada ebedi kalacaklardır.”[3] Biz de Allah’ın razı olacağı bir hayat yaşayıp dünyamızı mamur kılarsak; ahiretimiz cennet, bayramımız hakiki bayram olur.
Kıymetli Müminler!
Bu bereketli bayram sabahında bir yandan neşe ve sevinç duyarken diğer yandan zulüm altında inleyen kardeşlerimizin acısıyla hüzünlüyüz. Gazze’deki kardeşlerimiz sadece bayram sevincinden mahrum olmakla kalmıyor. Aynı zamanda dünyanın gözü önünde açlık, susuzluk ve her türlü yokluk içinde hayatta kalma mücadelesi veriyor. Anne babalar, bombalar altında can veren masum evlatlarının acısıyla feryat ediyor. Gözyaşına mahkûm edilen her bir Müslüman, zalimlerin elinden kurtulacağı bayram sabahını bekliyor.
Bize düşen, kardeşlerimizin acılarını el birliğiyle dindirmek ve umutlarını diri tutmak için gayret göstermektir. Zalimlerin karşısında, mazlumların yanında yer almaya, her türlü kötülükle mücadeleye devam etmektir. Unutmayalım ki bu, hepimiz için insani, İslami ve vicdani bir sorumluluktur. Az sonra mihraptan yapacağımız duada öyle gönülden âmin diyelim ki, âminlerimiz Gazzeli kardeşlerimizin kurtuluşuna, işgalci zalimlerin de kahrına vesile olsun inşallah!
Bu vesileyle başta aziz milletimiz olmak üzere tüm Müslümanların Ramazan Bayramı’nı tebrik ediyorum. Bayramın ülkemiz, İslam âlemi ve bütün insanlığa hayırlı olmasını Rabbimden diliyorum.
[1] Âl-i İmrân, 3/103.
[2] Buhâri, Salât, 88.
[3] Bakara, 2/82.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.