Bozkır türkülerin yanık sesi ‘Çekiç Ali'
ÖZEL HABER
BU COĞRAFYA BİRÇOK HİKAYE SAKLIYOR
163 bin 57 kilometre karelik yüzölçümü ile aşıkların diyarı Orta Anadolu. Büklüm büklüm kıvrılan ince yollardan gidilen köylerinde, sobayla ısınan, tandırında ekmek pişen, küçük kerpiç evlerinde birçok hikaye saklıyor bu coğrafya. Birbirinden farklı hayaller ve umutlar. Kimilerinin hayali ise çaldığı saz ve söylediği türküler ile şöhretin kapılarını aralamak.
ALİ ERSAN’DAN, ÇEKİÇ ALİ’YE
Asıl adı Ali Ersan olan Çekiç Ali, 1932 yılında Kırşehir’in Kaman ilçesine bağlı Meşe köyünde dünyaya geldi. Ali Ersan, henüz küçük yaşlarda müziğe merak saldı. Ersan, Muharrem Ertaş’ın çırağı oldu. Yeteneği ile göz dolduran Ali, sazını eline aldığı zaman kıvrak kıvrak çalar, atik bir şekilde şarkılarını söylerdi. Onu Muharrem Ertaş’ın diğer öğrencileri Neşet Ertaş ve Hacı Taşan’dan ayıran özelliği ise türkülerini söyleyiş şekliydi. Kadife gibi bir sese ve yumuşak bir gırtlağa sahipti. Türkülerini duygulu söyler ve deyim yerindeyse ciğerleri yakardı. Sazında ve sesindeki bu yetenekleri Ali Ersan’a ‘Çekiç Ali’ lakabını kazandırdı.
İSTANBUL’DA GELEN BİRİNCİLİK
Küçük yaşlarda yöredeki düğünlere giderek ekmek parasını kazanan Çekiç Ali, Muharrem Ertaş’ın da yardımı ile kendini iyice geliştirdi ve 1969 yılında İstanbul’da düzenlenen bir folklor oyunları müsabakasına katıldı. Bu müsabakada ekibine birincilik ödülünü kazandırdı. Çekiç Ali, çok sayıda anonim türkü ve ağıt seslendirdi. Bu eserleri ile yine çok sayıda 45’lik plak ve kaset çıkardı. Ali Çekiç, yumuşak gırtlağı, kadife sesi, kıvrak çaldığı sazı ile her geçen gün daha da ünlendi. Artık insanlar ‘Çekiç Ali’ adını biliyordu ve onun sesini dinlemek için kasetler ve plaklar satın alıyordu. Çekiç Ali’nin ününden faydalanmak isteyen bir plak şirketi ise Çekiç Ali’ye ait olan bir plağı izinsiz çoğaltarak satışa sundu ve yüksek miktarda gelir elde etti.
ÇEKİÇ ALİ İSMİNİ RESMİLEŞTİRDİ
Plak şirketinin habersizce plaklarını kopyalaması ve satması durumuna tepki göstere Çekiç Ali, söz konusu şirkete dava açtı. Plak şirketi ise ‘senin ismin Çekiç Ali değil, sen Ali Ersan’sın’ diyerek, dolandırıcılığına kılıf uydurdu. Durum üzerine gerçek adı Ali Ersan olan Çekiç Ali, mahkemeye başvurarak Çekiç Ali ismini resmileştirdi ve yeni kimliğe sahip oldu. Hacı Taşan’dan dört yaş büyük, Neşet Ertaş’tan dört yaş küçük olan Çekiç Ali, çok genç yaşta hayatını kaybetti. 1971 yılında kalbinde ameliyat olan Çekiç Ali, bu tarihten iki yıl sonra yaşadığı rahatsızlık nedeniyle hastaneye kaldırıldı. Çekiç Ali, 13 Eylül 1973 tarihinde geçirdiği beyin felci sonucu hayatını kaybetti. Öldüğünde henüz 41 yaşında olan Çekiç Ali, hayatı boyunca sözleri kendisine ait bir türkü yazmadı. Anonim olarak bilinen türkü ve ağıtları, kadife sesi ile söyledi. Ölümünün ardından geride yüzbinlerce hayran ve onlarca eser bıraktı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.